FAİZ

Güzel ülkemizde faiz iki puan daha artırımla %50’lere dayandı.

Yani 1milyonu olanın yattığı yerden yılda 500.000’e yakın kazanç sağladığı sömürü düzeni iki puan daha değerlendi.

Şimdi ne olur?

*Bu faiz oranları ile dolar yani döviz biraz aşağı düşer belki ama kasa boş değilse.

“Sat dövizi- al faizi uygulaması için hareket olur!

*Parası olanda parasını TL’de tutarak faize yatırır.

*TL belki biraz değerlenir,

*Ticaret bitme noktasına gelir dolayısı ile enflasyonda düşer.

*Bankalar sadece para toplayıp para satar.

Yatırım ise “devlet güvenceli müteahhitlerin” eline daha fazla geçer.

Malum “faizsiz” ev satan kurumlar, otomobilde satmaya başladı mı?

Başladı!

Gıda da olduğu gibi emlak ve otomobilde de küçük esnaf kusura bakmaz.

Gıdada 10bin şube açanlar müteahhitlikte de boş durmaz.

Zengin ve fakir arasındaki makas açılmaya devam eder ama kağıt üzerinde de yetkililer başarılı olur.

Çünkü enflasyon düşmüştür.

Zira Afrika’da açlıktan bile sürünen birçok ülkede enflasyon nerdeyse sıfırdır.

Neden?

Talep yok?

O halde arz da yok.

Arz olmayınca mal artışı çok az, dolayısı ile enflasyon yok.

Şaka değil ha gerçek!

Kâğıt üzerinden başarı olsa da: Bu faiz oranıyla bu memlekete başka bela gerekmez.

Şairin dediği gibi öyle memleket ister ki:

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

….denilen ölümden başka şikâyetin olmadığı bir memlekette yaşamak ister.

Allah aşkına üç tarafı denizlerle çevrili, kuru dalı toprağa soksan sana meyve verecek olan bu topraklarda bunları yapmak çok mu zor?

Çin’den çekirdek,

Kanada’dan mercimek,

Sırplardan et ithal etmeden yaşamak çok mu zor?

Çiftçiye kendini değerli hissettirmek çok mu zor?

Neden biz sabah ne yapacağız diye düşünmek zorundayız.

Neden?

UYUMA!
Eğer Kesnizani tarikatı ABD ve İngiltere ile birlikte olmasaydı, Saddam Hüseyin dolayısıyla Irak savaşı kazanmıştı.

Saddam Hüseyinin heykellerini “putları yıkıyoruz” diye baltalayan adamın televizyon ekranlarında pişmanlıkla salya sümük nasıl ağladığını herkes bilir.
Eski bir Türk atasözü der ki:
Şeytan adam aldatır ama suyunu ısıtmaz.!!!

Tekrar ediyorum ki; İngiliz ve Amerika savaşı Kesnizani tarikatı üyesi subaylar yüzünden kazandı.
Alın bu örneği şablon olarak istediğiniz yere koyun.

Ey Müslümanlar:
Din İslam’dır ve Allah dostu kavramı da her Müslüman için geçerlidir.
Uyanın lütfen uyanın.
Görmediniz mi daha dün başınıza bomba atan “Allah dostunu”

Bilmeyenler için:

ŞEYH KESNEZANİ KİMDİR?
Kesnizani, Süleymaniye vilayetine bağlı Çamçamal Bölgesinde mevcut olan aşiretlerindendir.

Aşiret liderleri aynı zamanda Kadiri tarikatı şeyhleri arasında yer alıyor. Tarikatın günümüzdeki lideri Şeyh Muhammed El Kesnizani olarak biliniyor.

Hakkı görmek için daha ne kadar aldatılacaksınız?
Düşünelim ki; düşünce düşünmeyelim.

ENGİN ARIK HOCAMIZ.
(14 Ekim 1948 – 30 Kasım 2007)
Türk parçacık fizikçisi ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün eski profesörüdür.
Toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği yolundaki görüşleri ile tanındıktan sonra şehit oldu.

Engin Arık, toryumun önemini şu sözlerle anlatmıştı: “Türkiye’nin toryum yatakları hemen hemen dünyanın en zengin yatakları. Yani Türkiye enerji ihtiyacını senede 50 ton toryumla karşılayabilir. Buna mukabil, bir ton toryumu enerjiye dönüştürdüğünüzde elde ettiğiniz enerjiyle bir milyon ton petrolün enerjisi eşdeğer üretim yaparsınız.”
Çin daha yeni, bu yöntemle hocamızın hayalini hayata geçirdi.

Sevgili gençler:
Allah dostu dediklerinde aklınıza bu bilim insanları gibi şehit olacağını bile bile çok uluslu dünya firavunlarına ülkesi için kafa tutan bu hocamız gibiler gelsin.
İşte gerçek Allah dostları bunlardır.
Bunu ben değil imam- Azam diyor.

Doğru yolda olana selam olsun!