Köşe Yazısı

SAAT

Bundan beş sene öncesine kadar biz de tüm medeni ülkelerde olduğu gibi “Yaz saati, Kış saati” uygulaması yapıyorduk. Kim akıl ettiyse 8 Eylül 2016’da kalıcı olarak yaz saati, yani ileri saat uygulamasına geçtik. Amacın elektrik enerjisinden tasarruf yapmak olduğu söylendi. Biz ve tasarruf… Gerçekten uydu!

SAAT

Şu günlerde öğrencisini sabahın kör karanlığında başlayacak okuluna göndermek için en az bir saat önceden kalkmak zorunda olan aile elektriğini açmadan mı çocuğunu okula hazırlayacak? Yemeğini karanlıkta yedirip kıyafetlerini de el yordamıyla mı giydirecek. Ya da evde mum mu yakacak?

Okuluna yürümek zorundaysa vay halime o öğrencinin. Mecburen bir büyüğü tarafından götürülmek zorunda okuluna. Haydi anne, baba düş yollara… Tasarruf adına sokak lambalarını da yarım saat erken kapatıp karanlığı artırdık. Yani işimiz Allah’a kaldı.

Bu uygulamayı savunanların çocukları, hele sabahın altısında kalkıp yollara düşsünler bakalım. Sanırım onların çocukları özel araçlarla okula gidiyordur. İnanın o çocuklar bile yaz saati uygulamasını savunan ebeveynlerine karşı çıkarlar.

Karar vericiler, ne kadar yanlış bir uygulamada ısrar ettiğinizi anlamak istiyorsanız merak edip bir sabah erkenden sokağa çıkın ve önünüzden geçen okul servis araçlarını izleyiz. Kafaları cama yaslanmış, gözleri kapalı yavruları göreceksiniz.

Çalışanlar için de durum farklı değil.

Neden bu işkence?

İşlerine geldiği zaman referanduma sarılanlar, haydi yapın bir referandum da görelim. Yaz saati uygulamasını sorun bakalım öğrencilere. Ebeveynlere de sormayın ha! Sadece öğrencilere sorun yeter. Sandıkları da okullara kurun. Her öğrenci sınıfında kurulan sandığa atsın oyunu. Bir saatte de kesin sonucu alırsınız. Hem de secim kuruluna hiçbir itiraz da olmadan. Kış aylarında elektrikten tasarruf yerine herkesin eziyet çektiğini görmeyen gözleri öğrencilerin attığı oylar açar. Hem de fal taşı gibi… Yoksa öğrencilerden mi çekiniyorsunuz?..

İşin bir başka acı yanı da Danıştay’ın Eylül 2017’de bu uygulamanın yasalara aykırı olduğunu belirtip “Yürütmeyi durdurma kararı” vermiş olmasına rağmen ileri saat uygulamasının halen devam ediyor olması. Yani hukuk tıkır tıkır işliyor!

Bu uygulamayla Avrupa ülkeleriyle olan saat farkımız da bir saat daha arttı. İngiltere ile 3 saat, diğer Avrupa ülkeleriyle 2 saate çıktı. Yani Avrupa’dan da uzaklaşıyoruz.

Güya enerji tasarrufu yapalım diye sabahın köründe okullarına gitmek zorundaki öğrencilerimizin, kör karanlıkta işlerine gitmek için yollara düşen işçi ve memurlarımızın çektiği çileyi görmezden geliyoruz. Temennim, karar vericilerin işin muhataplarının fikirlerine değer verip bu kararı gözden geçirmeleridir. Demokrasinin de gereği bu değil mi?..

YORUMLAR (2)

  1. Suat Bozkurk diyorki:

    Türkiye medeni ülkelerden uzaklaşalı çok..Dinini bilmeyen milletin din adına isteği buydu..Sadece kuruların yanında yanmak ağırıma gidiyor..

  2. Serdar diyorki:

    Son kısım çok güzel.. ellerinize sağlık hocam… Demokrasiyi çok güzel tanımlamışsınız.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL