SATMA! SATMA! SATMA!

Değerli dostlarım:
Sanmayın ki, eskisi gibi cepheden cepheye savaş olacak ve biz şehit olmak için seve seve koşacağız.
“Modern dünyada” savaş tarımla, tohumla, toprakla olacak.
Tohumlarına sahip çık.
Anlaşılsın diye örnekle:
Tohumu olmayan toprak erkeği olmayan kadın köyü gibidir.
Uzun vadede hayat durmakla kalmaz biter.
Düşün:
Savaş halindeki küçücük Ukrayna bize gıda maddesi satıyorsa, şapkamızı önümüze koyup düşünelim.
Dünyanın tahıl ambarı neden Ukrayna ve Rusya.
Yarın LİDER DİPLOMASİSİ biterse yani Lider Erdoğan’a hak emri yerine gelir de ölürse ne olacak?
Faniyi ölümsüz mü sanıyorsun.!
Neden köylerimiz boş, okulsuz ve biz üretimde değiliz.
Oğluna şehirden iş bulup, faiziyle bir de daire alıp, ömür boyu sisteme köle etme.
Etme!
Etme!
Etme!
Dikkat ediniz.!
“Altınlar Türklerin karnında” diyen Arabistanlı Lawrens’e inanıp, Osmanlı’nın Türk kökenli askerinin yani atalarımızın karınlarını Arabistan çöllerinde süngüyle deşen Araplara, Çanakkale’de Hinduları ve yamyamları toplayıp kanımızı içen İngilizlere, sıcak deniz hayaliyle yanan Ruslara, kısaca bizden olmayana bir karış toprak satmayınız.!!!
Arapların, Pir Aziz’in ruhunun yaşadığı topraklar olan Piraziz’den toprak aldığını teessürle öğrendim.
Ülkeye giren bombacısı, “boş gezen ve kalfası” olmak üzere milyonlarca mülteci ve dolarla satılan topraklar.
Kur-an diliyle “Fe eyne tezhebün” yani nereye gidiyorsunuz!
Yaylalarına sahip çık.
Bağlarına sahip çık.
Toprağına sahip çık.
Unutmayın bizim bizden başka dostumuz yok.
Şehit dedenin İngiliz’den, Yunan’dan, İtalyan’dan kurtarmak için kanını akıttığı toprak, dünya firavunlarının karşılığı olmayan parası ABD dolarıyla satılamaz.
Peygamberimiz Muhammet gibi, -ki selam üzerine olsun, akıl sahiplerini üç kez uyarıyorum.
SATMA!
SATMA!
SATMA!
Diyorum ki:
Aklını keşfeden insanın, en büyük sermayesi tebessümdür.
Doğru yolda olana selam olsun.!