Dünya; 8 Milyarlık Dünya…

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), dünya nüfusunun 15 Kasım itibarıyla 8 milyar kişiye ulaştığını bildirdi. UNFPA’nın yayımladığı rapora göre, dünyanın 2030’da 8,5 milyar, 2050’de 9,7 milyar, 2100’de 10,4 milyar nüfusa ulaşacağı tahmin ediliyor.
8 milyarlık Dünya günü; içimize dönüp kendimize bazı sorular sormamızı gerektiriyor; kaynak kıtlığı yaşayan bölgelerin durumu ne olacak? Doğanın sunduğu kaynakları eşit ve adil şekilde paylaşmak daha da mı zorlaşacak? Artan nüfus, kendine yetebilmenin yolarını arıyor mu? Evet, arıyor ve bu arayışın ana başlıklarını şöyle sıralayabiliriz; sürdürülebilir tarım, kaynakların ve özellikle toprağın verimli kullanımı, akıllı tüketim alışkanlıkları geliştirmek, gıda israfını tamamen sonlandırma hedefini başarabilmek, kaynağı yenilenebilir malzemeler ile yaşam alanları inşa etmek, iklim değişikliği ile gerçek mücadeleyi başarabilmek. Belki de değişmenin, birey olarak sorumluluklarını anlamak için bir fırsattır 8 milyar kişiye ulaşan dünya nüfusu… Rakamları biraz daha inceleyelim; Birleşmiş Milletler’e göre insan ömrü giderek artıyor; küresel yaşam beklentisi süresi 1990’dan bu yana neredeyse 9 yıllık iyileşmeyle 72,8 yıla ulaştı. Aslında dünya nüfusunun artış hızı giderek azalıyor; bu azalma hızı bir şeyleri onarabilmek adına bir fırsattır. Yaşam kalitesini yükselten ülkeler ile yaşamının başında temel ihtiyaçlarını karşılayamadan ölen çocukların yaşadığı ülkeler arasındaki eşitsizlik az da olsa dengelenebilir mi?
Verilerden bazıları oldukça ilgi çekici; Avrupa kıtası yaşlanırken, 2050’ye kadar Afrika kıtasının dünyadaki tüm gençlerin (15-24 yaş arası) üçte birine ev sahipliği yapacağı öngörülüyor.
Hepimizin zihninde en kalabalık ülke olan Çin, liderliği Hindistan’a bırakıyor.
Bireysel eşitliğe, ortak olanakların eşit ve adil dağıtımına, sağlığa, esenliğe, hak ve özgürlüklere eşit olarak ulaşamaya ihtiyacı olan 8 milyar insan. Değişen sadece rakamlar değil; zorluklar ve eşitsizlikler.
Dünyamız, bu güzel gezegen şimdilik sadece bir tane, biricik… öyleyse “bir” dünyanın insanı olduğumuzu unutmadan; bireysel farkındalığımızı artırarak, yaşadığımız gezegenin değerini bilerek üretmeye, az tüketmeye ve üretileni adil paylaşmaya başlayalım.
Saygılarımla