BULANCAKLI “SÜME BIÇAĞI” ÜRETİCİSİ: MAHİR HENDEN

Çocukluğundan beri üretmeye ilgi duyan ve bıçak yapımına merak salan 38 yaşındaki MAHİR HENDEN, bu alanda çalışmalar yaparak atölyesini kurdu. Zamanla kendisini geliştirerek ustalaşan MAHİR HENDEN, 3 yıldır mesleğini tek başına çalıştığı atölyesinde sürdürüyor. Kızgın çeliği döverek bıçak haline getiren MAHİR HENDEN, çeşitli motiflerle süslediği özel tasarım bıçaklar üretiyor.
 
Ürünlerini Türkiye’nin yanı sıra yurt dışındaki insanlar tarafından da ilgi gördüğünü, dile getiren MAHİR HENDEN, Fransa’ya, Güneybatı Almanya’ ya, İsviçre’ye ve Amerika Kıtası’na çeşitli bıçaklar gönderdiğini de kaydetti.
Ordu Giresun Havalimanı personeli, aynı zamanda Acil Afet Durum Haberleşme Operatörü ve Giresun Trac Üyesi de olan Bulancaklı MAHİR HENDEN; “Gelecek nesillerin de bu sanatı yapması çok önemli. Ömrüm olduğu sürece bu sanatı yapmak istiyorum. Bu sanat benim için aynı zamanda terapi gibi. İnsanın bir şeyle uğraşması ve yaptığı işin beğenilmesi mutluluk verici.” dedi.
Hurdacılardan edindiği malzemeleri geri dönüşüme kazandırarak atölyesini kurduğunu ve kendine has tasarımları ile bıçak üreticiliği yaptığını belirten Mahir Henden;“Çocukluğumdan beri içimde hep bir üretme isteği vardı. Bir şeyler üreteyim, kendime ait bir şeyler olsun insanlığın hizmetine sunayım istiyordum. Bir şeyleri keşfetmek istiyordum. Kristof Kolomb’un Amerika Kıtası’nı keşfetmesi gibi değil de Edison’un ampulü bulması gibi.. Yani insanların hizmetine bir şeyler sunmak istiyordum hep. Gönlüm bundan yanaydı. Hatta ortaokula giderken Zonguldak’ta babam öğretmenlik yapıyordu. O zamanlar atölyelere gidiyordum, ahşabın kokusunu içime çekiyordum. O koku beni deşarj ediyordu, çok seviyordum. Hep bu tarz unutulmaya yüz tutmuş kültür mirasına yer verilen TV programlarını seyrederdim. Hobi amaçlı olarak 3 yıl önce bıçak üreticiliğine başladım. Bulancak’taki hurdacılardan edindiğim hurda malzemelerini geri dönüşüme kazandırarak kendi atölyemi kurdum.” dedi.
 
İşsizliğin gün geçtikçe artmasından ve gençlerin istihdam edilmemesinden rahatsız olduğunu dile getiren Mahir Henden; “Allah nasip etti iki tane üniversite bitirdim. Kamu Yönetimi ve Muhasebe bölümlerinden mezunum. Ama atanamadım. Fakat şuan da Türkiye’deki mevcut üniversiteler biliyorsunuz ki diplomalı işsiz yetiştiriyor. 4 yıl ücretli öğretmenlik yaptım, kendi ilçemizde de çalıştım. Ama yine de kendi işlerimi yapamadım. Benim bıçakçılık sanatını ilerletmekteki asıl isteğim şu: Bölgenin sosyo-ekonomik durumu belli bizim sadece fındığa dayalı bir endüstrimiz var. Ben artık çevremdeki işsiz insanlardan rahatsız olmaya başladım. Hiç kimseye bir muhtaçlığım olmadı. Ücretli öğretmenlik sonrası da köyde çok ağır işlerde çalıştım. Bu zamana kadar hiç kimseden bir şey istemedim. KPSS’den çok ciddi puanlar aldım, atanamadım. Rahmetli babam öğretmendi ve iyi bir eğitimciydi. İdealist bir öğretmendi. Biz evlatlarına, ölmeden önce iki nasihat verdi. Birincisi kul hakkıyla bir yere gelmeyin. İkincisi ise banka kredisi kullanmayın. Bizde babamın nasihatlerini kendimize yaşam felsefesi edindik, ilerledik. Şimdi hep mustarip olduğum konu şu; çevremdeki işsiz gençlerin istihdam edilmesi. Ben gençlerin iş için yalvarmasını istemiyorum. Sanat öğrensinler, kollarında bir altın bilezikleri olsun. Bizim bu bölgemizde fındık tarımı, fındıkçılık devam ettiği müddetçe bizim girebi, nacak, balta ihtiyacımız olacak. Üretmenin verdiği hazzı şu hayatta hiçbir şeyden alamadım. Bu işte ekonomik anlamda da güzel kazançlarım oldu. Türkiye’nin her yerine, Dünya’nın 4 ülkesine bıçak gönderir oldum. Fransa’ya, Güneybatı Almanya’ya, İsviçre’ye yaptım. Alp Dağları’nda adam benim yaptığım bıçağı kullanıyor mesela. Amerika Kıtası’na yaptım.” ifadelerini kullandı.


3 yıldır kendine has ürettiği bıçaklara Bulancak Kaymakamı Ünal Koç’un tavsiyesi ile SÜME BIÇAK ismini verdiğini ifade eden Bulancaklı Mahir Henden; “Bulancak Kaymakamımız Sayın Ünal KOÇ Bey bana bu konuda çok sağduyulu davrandı sağ olsun. Bulancak’ta bir ofis gibi küçük bir dükkanda ürünlerimi sergilemeyi düşünüyorum. Aynı zamanda köy okulunu tahsis ettiler bana orada üretime devam edeceğim. Yaptığım bıçaklar tamamen kendi tasarımlarım. Ben mesleğime aşığım. Bıçaklarımın üzerine kullandığım logoları, maliyeti fazla olduğundan dolayı, bizzat kendim yapıyorum. 19,5 voltluk laptop adaptöründen alternatif akımı doğrusal akıma çevirdim. Tuzlu suyun iletkenliğinden faydalanıp kendim oyarak yapıyorum logoları. Sayın Bulancak Kaymakamımız Ünal Bey, yerli ve milli olması adına ürettiğim bıçakların isminin “SÜME BIÇAK” olmasını teklif etti. Bende bu şekilde isimlendirdim. 
Bıçaklarımın tasarımını eşim çiziyor. Bu konuda eşim bana bu işe başladığım günden beri destek oluyor. Bıçaklarım için ahşap ve deri kılıflar da yapıyoruz. Bir bıçağı üzerinde durduğum zamanlarda 4 günde bitiriyorum. Bir günde bitirdiğim bıçaklarda var. Bıçaklar için deri kılıfları da abim yapıyor.” dedi.
Son olarak gençlerin bir mesleğe yönelmeleri gerektiğini dile getiren Mahir Henden;“İnsanlar geleneklerine, göreneklerine sahip çıksınlar. Zanaatları bitmiş bir ülke zaten kültürel ve ekonomik olarak yok olmak üzeredir. Gençler de aç kalmak istemiyorsa mutlaka kendilerini bir mesleğe yönlendirmeli ve üretmeliler.” ifadelerini kullandı.

MERVE KACAR- AYŞENUR AYDIN