“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi Yaşamsaldır”

Eğitim Sen Genel Merkezi, Türkiye’de eğitimde yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek amacıyla “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi Yaşamsaldır” kampanyası başlattı. Kampanya ile ilgili Eğitim-Sen Kadın Meclisi üyeleri tarafından yapılan açıklamalarda, 4+4+4 eğitim sistemi ile derinleşen toplumsal cinsiyet farklılığından kaynaklanan eşitsizliklerin pandemi dönemi ile birlikte, daha da arttığına dikkat çekildi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığının sokakta, evde, işte derste yani yaşamın her alanında yeniden üretildiği ve yaşandığı Türkiye’de, kadına ve çocuğa karşı şiddet, istismar ve cinayetlerin her geçen gün katlanarak korkunç boyutlara ulaştığını öne süren KESK; “Geleneksel cinsiyet rollerinin aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde inşa edildiği ataerkil egemen işleyişte, eğitim sistemi bu eşitsizliklerin sürdürülmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’deki eğitim sisteminin özellikle kadınların ve kız çocuklarının geleneksel cinsiyet rollerini meşrulaştıran yapısı, AKP-MHP iktidar bloğunun muhafazakâr ve gerici cinsiyet anlayışı ile birlikte derinleşmektedir. Geleneksel cinsiyet rollerini destekleyerek buna uygun bir içerikle hazırlanan ders kitaplarında, kız çocuklarının daha çok ev içi alana ya da bu rollerine uygun olan mesleklere yönlendirildiğini, – öğretmenlik, doktorluk, hemşirelik gibi meslekler önerilirken, yöneticilik, tamircilik ve güç gerektiren işlerin erkeklere uygun gösterildiğini dile getiren Eğitim-Sen Kadın Meclisi üyeleri; “Özellikle meslek liselerinde, mesleki bölümler cinsiyete göre ayrıştırılmaktadır” ifadelerine yer verildi.

İstanbul Sözleşmesi’nin gereği olarak 2014 yılında başlatılan ‘Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi’ (ETCEP) kapsamında 162 okulda verilen eğitim süreci tamamlandığını, dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından bir televizyon programında ‘Toplumsal cinsiyete duyarlı okul projesini hayata geçireceğiz.’ açıklamasından sadece iki gün sonra sözleşmenin tartışmaya açılmasıyla birlikte, iptal edildiğini belirten Kadın Meclisi üyeleri açıklamalarına şu şekilde devam etti: “MEB yasağından hemen sonra, Yükseköğretim Kurulu Başkanı toplumsal cinsiyet kavramının Türkiye’nin toplumsal değerleri ve kabulleriyle mütenasip (uygun) olmadığını savundu. Tüm üniversite rektörlerine gönderilen toplumsal cinsiyet eşitliği tutum belgesi Yüksek Öğretim Kurulu’nun(YÖK) web sayfasından kaldırıldı. MEB ve YÖK’ün  ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ politikalarından vazgeçmesi, iktidarın kadın kazanımlarını daraltan politikalarının birer sonucudur.” Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin eğitim politikaları aracılığıyla yeniden üretilmesine karşı “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi Yaşamsaldır” şiarıyla kampanya süreci başlattıklarını ve Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu’nu taleplerimizin karşılanması için etkin politika üretmeye çağırıyoruz. Eğitim öğretim müfredatı, cinsiyet eşitliği perspektifi esas alınarak yeniden düzenlenmelidir” ifadeleri kullanıldı.