Seçimlere kısa bir zaman kala ülkeyi yönetenler, seçim sisteminde neden değişiklik yapmak isterler? Söyledikleri gibi, mevcut yasayla seçmen iradesinin parlamentoya yansımasındaki sıkıntıyı ortadan kaldırmak mı istiyorlar? Şayet niyet gerçekten bu..
Seçimlere kısa bir zaman kala ülkeyi yönetenler, seçim sisteminde neden değişiklik yapmak isterler? Söyledikleri gibi, mevcut yasayla seçmen iradesinin parlamentoya yansımasındaki sıkıntıyı ortadan kaldırmak mı istiyorlar? Şayet niyet gerçekten bu ise, geç kalınmadı mı? Bence bütün bunlar, iktidarda kalabilmenin yeni yol ve yöntemlerini aramaktan ibaret gibi görünüyor. Yoksa seçmen tercihlerinin parlamentoya daha adil bir şekilde yansıması kimsenin umurunda değil sanırım. Şayet seçmen iradesi önemsenseydi ülke barajını kaldırmak birinci öncelik olmalıydı. Ülke barajının %10’dan %7’ye hangi parti için indirilmeye çalışıldığı her yerde konuşuluyor.
1987’den bu yana seçimlerde uygulanan ülke barajı nedeniyle seçmen iradesinin parlamentodaki yok oluşuna tanıklık ediyoruz. Şimdi ülke barajını %7’ye indirmek bu sorunu asla çözemez. Mesela seçimlere on siyasi partinin katıldığını düşünerek kafamızda bir oy dağılımı yapalım. Bu on siyasi partinin sekizinin %6,5 oy oranı ile ülke barajına takıldığını düşündüğümüzde bunların oy oranları toplamı %52 eder ki bu, daha baştan %52 oranındaki oyu çöp ettik demektir. Geriye kalan iki partiden birinin %15, diğerinin de %33 oy aldıklarını varsaydığımızda parlamentodaki sandalye dağılım oranları sizce seçmen iradesini yansıtıyor olabilir mi? %33 oyla %80 sandalye. Al sana seçmen iradesi!.. Şimdi de yapılmak istenen aynı. Ülkede koalisyon istemeyenler, siyasi partileri seçimlerden önce adına ittifak dedikleri yapıya mecbur bırakarak baraja takılma ihtimali olanları, adeta sistemin garnitürü yaptılar.
Seçmen iradesinin yüksek oranda parlamentoya yansıması gerçekten istenseydi kanun tasarısı bütün paydaşlarla beraber hazırlanırdı. Her türlü sesin ve rengin parlamentoda temsil edilmesine imkan vermenin yolları aranırdı. Böylelikle seçmen iradesine verilen özen iktidarı kaybetmenin de önüne geçerdi.
İşin özü şu: Biz toplum olarak demokrasi ve cumhuriyete bağlı “çoğulcu” kafaya ulaşamamışız. Farklılıkları karşıtlık olarak değerlendiriyor ve onları susturmaya, konuşturmamaya çalışıyoruz. Oysa çağdaş toplumlarda farklılıklar zenginlik olarak görülür ve toplumsal gelişim için onlardan yararlanılır. İnsanların ağzını kapatarak sadece sesini kısarsınız. Kafalarındaki düşünceleri yok edemezsiniz.
Gerçekten seçmenin iradesini önemsiyorsa, bütün paydaşların katılımıyla hazırlanan ve milletin parlamentosunda herkesin sesini duyabilmesine olanak sağlayan bir seçim sistemi getirilmelidir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)