Köşe Yazısı

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından “müjde” olarak duyurulan sözleşmeli öğretmenlik alımlarıyla ilgili takvim açıklandı. Sözleşmeli olarak atanan öğretmenler, “aday öğretmen” statüsünde çalışırlar. Bunlar, 3 yıl olan sözleşmeli öğretmenlik dönemini başarıyla tamamlamaları durumunda,..

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından “müjde” olarak duyurulan sözleşmeli öğretmenlik alımlarıyla ilgili takvim açıklandı.

Sözleşmeli olarak atanan öğretmenler, “aday öğretmen” statüsünde çalışırlar. Bunlar, 3 yıl olan sözleşmeli öğretmenlik dönemini başarıyla tamamlamaları durumunda, bulundukları yerdeki öğretmen kadrosuna asaleten atanırlar ve bir yıl daha orada çalışmak zorundadırlar. Yani atandığı yerde dört sene çalışma zorunlulukları vardır. Bu süreçte, sözleşmeli öğretmenlerin, eş durumu da dahil başka bir yere atama isteme hakları yoktur.

20 bin sözleşmeli öğretmenin atamasının yapılacağı takvime göre adayların ön başvuru ve sözlü sınav merkezi tercihleri 18-26 Temmuz 2022 tarihleri arasında kabul edilecek ve 29 Temmuz’da da adayların mülakata alınacakları sınav merkezleri ilan edilecek.

Buraya kadar bir sorun görünmüyor. Çünkü adayların müracaatında KPSS sınav puanı üstünlüğü esası gözetilecek. Sorunun temelini, sonucu doğrudan etkileyecek olan mülakat denen ucube oluşturuyor. Mülakat denen sistemin perde arkasındaki -hiç de adil olmayan- uygulamaların toplumu ne denli rahatsız ettiğini hepimiz biliyoruz. Sınıfa girip öğrencilerine adil olmayı, dürüstlüğü öğretmesi gerekenlerin adil bir yöntemle atanmamaları veya atanamamaları sağduyu sahibi herkesi huzursuz ediyor. Hele de haksızlığa ve hukuksuzluğa uğradığına inanan öğretmen adaylarına kimse hak ve adaletten bahsetmesin. Çünkü dinlemezler artık!

Mülakat uygulamasını çeşitli gerekçelerle normal görenler sanırım şimdiki muktedirlerden başkası değildir. Oysa muktedirlik gelip geçicidir. Asıl olan herkese karşı adil olabilmektir. “Devlet Baba” olmanın erdemi de buradadır.

Bir diğer sorun da neden 20 bin öğretmen ataması yapılıyor olduğudur. Oysa Milli Eğitim Bakanlığının 2022 verilerine göre ülkemizde 110 bin civarında öğretmen ihtiyacı var. Her şeye para bulan devletimiz öğretmen ihtiyacını karşılamak için yapılacak atamalara gelince mi para bulamıyor?

Bakanlıkların 2022 bütçeleri incelendiğinde en büyük pay Milli Eğitim Bakanlığına ayrıldığı görünmesine rağmen atanamayan öğretmenlerden bunun da yeterli almadığı görülüyor. Devlet kaynaklarının daha planlı kullanılması durumunda gerek okulların fiziki olarak yeterli hale getirilmesi gerekse de öğretmen açığının bir çırpıda bitirilmesi tabi ki mümkün. Yeter ki bütçeyi yapan zihniyet bu sorunu çözmek istesin, eğitimi öncelikli kabul etsin. Yirmi senedir duymaya alıştığımız ama bir türlü sorunları çözemeyen vaatleri daha çok dinleriz. Atama bekleyip de her işi yapmak zorunda bırakılan -tabi ki bulabilirse- öğretmenlerin dramlarını gözyaşlarıyla izlemek zorunda kalırız.

Eğitimde öğretmeni sömürme aracı gibi kullanılan ücretli öğretmenlikten ve mülakattan vaz geçilip sadece KPSS puanı sıralaması baz alınarak kadrolu atamaya mutlaka geçilmelidir.

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL