Sağlık Yerel

“Kamu malına zarar vermenin suç olduğu bir ülkede sağlık çalışanına saldırmak neden suç sayılmıyor?”

Sağlık Sen Giresun Şube Başkanı Kerim Süral; “Kamu malına zarar vermenin suç olduğu bir ülkede sağlık çalışanına saldırmak neden suç sayılmıyor? Biz kamu çalışanı değil miyiz? Yoksa kamu malı kadar kıymetimiz yok mu?”

“Kamu malına zarar vermenin suç olduğu bir ülkede sağlık çalışanına saldırmak neden suç sayılmıyor?”

Giresun Sağlık-Sen üyeleri, geçtiğimiz günlerde Giresun A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi’nde çalışan bir hemşirenin darp edilmesi üzerine basın açıklaması yaparak, yaşanan şiddeti protesto ettiler.

Sağlık- Sen Giresun üyeleri adına basın açıklaması  metnini okuyan Sağlık Sen Giresun Şube Başkanı Kerim Süral;

“Bütün sağlık çalışanı arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Biz hepimiz paydaşız, aynı paydada buluşup birlik içinde hakkımızı aramalıyız. Ayrımcılık bizi bir yere götürmez. Sağlık Bakanlığı ayrıştırıcı bir politika izleyerek sağlık çalışanlarını bölüp güçlerini kırmaktadır. Biz sağlık çalışanları olarak bir vücudun sistemleri gibiyiz. Yani biz birbirimize bağlı olduğumuz gibi bağımlıyız. Birimizin birimizden ayrılması sağlıksız, ölü bir insan meydana getirir. 

Tarihler 2016’yı gösterene kadar sağlık çalışanlarının hukuki korunması da yoktu. Hasta seçme hakkı diye bir şey yoktu. 2011 yılında  Sağlık-Sen’in düzenlemiş olduğu  Esenyurt Sempozyumuna dönemin Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ davet edilerek sorunlar aktarılmış ve sonunda da Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen çalışma ile beyaz kod genelgesi yayımlanmıştır.

Yine tarihler 2020 yılını gösterdiğinde yine sendikamızın girişimiyle birlikte sağlık çalışanlarına şiddete cezaların artırımı uygulanması da cezaların ertelenmemesi ile ilgili yasa çıktı. Gelinen noktaya baktığımızda dünyada ve ülkemizde yaşanan pandemi savaşıyla sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlar azalacakken her geçen gün daha da artarak devam etmektedir. Geçtiğimiz Ocak ayında sağlık çalışanına 30 şiddet olayı yaşanmış ve bunların 25 tanesi fiziksel şiddet olmuştur.

Basına yansıyan son olaylara baktığınızda iğnenin kolunu acıtması sonucunda öldürülesiye dövülen, istediği ilacı yazmadı diye kafasını masaya ve duvara vurarak, boğazını sıkıp oturmak suretiyle kendisini göstermiştir. Sağlıkta şiddet bizim hassas noktamızdır.

26 Şubat günü Giresun A. İlhan Özdemir Devlet Hastanemizin acil servisindeki görevli üyemize sabah saat 04:30 sularında tedavisi tamamlandığı sırada yaklaşık 200 promil alkollü bir şahıs tarafından arkasından saldırarak, saçlarına koparmış ve tekmelemiştir. Hastane güvenliğimizde çalışanların devreye girilmesi ile çalışan arkadaşımız saldırganın elinden kurtulmuştur. Bu vesileyle şiddete uğrayan arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.  Arkasında olduğumuzu, yanında olduğumuzu her daim bilmesini istiyoruz.

Konu ile ilgili hukuki süreç başlatılmış ve olay sosyal güvenlik kurumuna iş kazası olarak bildirilmiştir. Olayın sabahında sendikamız tarafından sosyal medya hesaplarından olayı basına duyurulmuş ve sonrasında bizim ve sağlık müdürlüğümüz girişimleri neticesinde olayın üzerinden 24 saat geçmeden şahıs göz altına alınmıştır.

Kanun çıkaracak mercilere söylüyoruz. Yapılan bilimsel araştırmaları önlerine koyuyoruz. Ama yine bir şiddet olayı yaşandığında, şahsın göz altına alınması sosyal medyadan tepki üretilmesi veya sizin bizzat devreye girip uğraşmanızla oluyor. Kamu görevlisine işlenen suçlarda kolluk kuvvetlerine uygulanan mukavemetten 6 aydan 3 yıla kadar, avukat, hakim, savcılara uygulanacak olan mukavemetten 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır.

Buradan soruyorum; yaklaşık 200 promil alkol ile valiliğe girebilir misiniz? Hayır. İçeri alınmadan nazikçe geri çevrilir veya göz altına alınırsınız. Herhangi bir adalet çalışanına bu uygulama yapıldığında serbest bırakılır mı? Hayır. Elinizde silahla hastane hariç kaç tane kamu kurumuna girebilirsiniz? Hastane haricinde bütün kamu kurumlarında  x-ray cihazı var. Kamu malına zarar vermenin suç olduğu bir ülkede sağlık çalışanına saldırmak neden suç sayılmıyor?  Biz kamu çalışanı değil miyiz? Yoksa kamu malı kadar kıymetimiz yok mu?  Buradan hakimlerimize, savcılarımıza ve avukatlarımıza sesleniyoruz. Sağlık çalışanına bir şiddet olayı yaşandığında o kişileri serbest bırakmayın. Serbest bıraktığınız takdirde o hal toplumda sağlık çalışanlarına yapılan şiddeti artırıyor.

Biz  Sağlık- Sen ailesi olarak isteyen tüm sağlık çalışanlarının şiddet olaylarını sosyal medya üzerinden duyurmakla kalmayacağız. Şiddet uygulayan kişilerin göz altına alınması ve gereken cezayı almaları için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Son olarak bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Mutlaka şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değiliz. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Hakiki düşüncem şudur: Ulusu savaşa götürünce vicdan azabı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı, “ölmeyeceğiz” diye savaşa girebiliriz. Ancak, ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir. “

Yurtta Sulh Cihanda Sulh diyerek başta Ukrayna olmak üzere dünyada yaşanan savaşların durmasını ve tüm insanlığın barış, sevgi ve huzur içinde yaşamalarını istiyoruz.” ifadelerine yer verdi.

HABER: MERVE KACAR

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL