Güncel Yerel

“İstanbul Sözleşmesini Feshedenler Cinayetten Sorumludur”

Giresun Kadın Platformu; “Kadını ve çocuğu koruyan yasalara göz diken, İstanbul Sözleşmesi’ni siyasi pazarlık meselesi yaparak fesheden AKP-MHP iktidar bloğu; çocuk istismarını olağanlaştıran, evlilik yaşının 12’ye düşürülmesini isteyen Diyanet İşleri Başkanlığı; hukuksuz davalarla kapatılmaya çalışılan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğini kapatmaya çalışan zihniyet erkek şiddetinin, bu cinayetin failidir.” dedi.

“İstanbul Sözleşmesini Feshedenler Cinayetten Sorumludur”

Geçtiğimiz günlerde Giresun’da yaşanan kadın cinayetine tepkiler büyümeye devam ediyor. Giresun Kadın Platformu öldürülen İrem KOSTAKOĞLU cinayetini Atatürk meydanında düzenlediği eylemle protesto etti.


Giresun kadın platformu üyeleri düzenledikleri protesto eyleminde son derece üzgün ve öfkeli olduklarını, İrem Kostakoğlu, Sıla Şentürk, Eda Evli, Hazal Alpyörük, Edanur Candan’ın Katili Sadece Bir Fail Değil, Ataerkil Sistemdir ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen açıklamada;
“İrem Kostakoğlu, Sıla Şentürk, Eda Evli, Hazal Alpyörük,
Edanur Candan’ın Katili Sadece Bir Fail Değil, Ataerkil Sistemdir!
Son derece üzgün ve öfkeliyiz! …
Giresun’ da 2 ay içinde bir kadın arkadaşımızı daha erkek şiddetine kurban verdik. Genç bir kız kardeşimiz İrem KOSTAKOĞLU 14.04.2022 tarihinde Emrah ALBAYRAK tarafından evinin önünde öldürüldü.
Kadını ve çocuğu koruyan yasalara göz diken, İstanbul Sözleşmesi’ni siyasi pazarlık meselesi yaparak fesheden AKP-MHP iktidar bloğu; çocuk istismarını olağanlaştıran, evlilik yaşının 12’ye düşürülmesini isteyen Diyanet İşleri Başkanlığı; hukuksuz davalarla kapatılmaya çalışılan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğini kapatmaya çalışan zihniyet erkek şiddetinin, bu cinayetin failidir.
“Erkekler onlar sırf hayır dediği için, kendilerinden boşandığı veya ayrıldığı için veya hiç birlikte olmak istemediği için kadınları öldürme cesaretini, kadınlar öldürüldüğünde dahi yine o kadınların hayatını mercek altına alan, yine kadınların tercihlerini sorgulayan, öldüreni değil öldürüleni suçlayan savcılardan, hakimlerden, medyadan, iktidardan, toplumdan bir bütün erkek egemenliğinden, her gün kadınların yaşam güvencesini elinden alan AKP iktidarından alıyor” .“AKP iktidarı ve onun erkek egemen kurumları kadınların yaşam güvencesi olan haklarına saldırarak artık sadece kadın düşmanı politikaları uygulamakla kalmıyor, kadın katili oluyor”
“Her kadın cinayetinin arkasında yatan sebeple öldürüldü İrem Kostakoğlu. Bir erkeğe ‘hayır’ dediği için. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıranlar, kadınlar erkeklere ‘hayır’ diyemesin, ‘hayır’ derse yaşamasın istiyor. Kadınları öldürenler, erkek yargıdan, ülkeyi yönetenlerden güç alıyor. Onlara rağmen yaşayabilmek, hem de eşit ve özgür yaşayabilmek için İrem Kostakoğlu için isyandayız!
Cinayetlere engel olması gerekenlerin kadını şiddete karşı koruyan yasaları dahi kaldırıyor., “Her bir cümleniz kadınlara, LGBT+’lara artan şiddet olarak dönüyor. Haftalardır, aylardır, yıllardır yasalar etkili uygulanmıyor. Erkek şiddetine karşı acil önlem planı çağrılarımıza kulak tıkayan sizler, bizim için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesini kaldırıyorsunuz.. Biz kadınların uzun yıllar mücadelesi sonucu bir kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede en etkin yasa iken bunu uygulayacağınız yerde kaldırdınız. Oysa İstanbul Sözleşmesi, hukuki güvencemizdi.
“Devlet, kadına yönelik şiddetle bütüncül bir mücadele için kurumsal, mali ve eşgüdümlü yapılar kurmalı; etkili, kapsamlı ve birbiriyle koordineli politikalar oluşturmalı. Kadına yönelik şiddet için önleyici tedbirlerin alınmamasının hemen ardından gerçekleşen kadın katliamlarına karşın, mahkeme heyetlerinin caydırıcı cezalar uygulamaması tedbirlerin alınmamasının devamı niteliğindedir. Mahkeme heyetleri bağımsız yapılarına istinaden caydırıcı cezalar vermeli. Eril zihniyet tarafından eğitimden yaşam hakkına kadar tüm insani hakları çalınan biz kadınlar, yüzyıllardır katlediliyoruz. Bizler özgür ve eşit yaşamın mücadeleci meşaleleriyiz. Tüm dünya ve insanlık bilsin ki, yitirdiğimiz tüm kadın arkadaşlarımıza bu ateşin sönmesine asla izin vermeyeceğimize dair söz veriyoruz. Toplumsal eşitsizliğe ve kadın katliamlara karşı biz kadınlar susmuyoruz, erk zihniyeti ve sistemi reddediyoruz. Her bir kadının sokaklarda özgürce koşabildiği, kahkahalarla dans edebildiği güne kadar alanlardan, meydanlardan, kampüslerden ve kürsülerden asla çekilmeyeceğiz.
“İstanbul Sözleşmesi diyor ki, eğer şiddeti önleyemediyseniz, o zaman şiddete maruz bırakılanı koruyacak mekanizmalar geliştirin. Yani, bir kadın karakola gelip şiddete maruz bırakıldığını söylediyse, onu şiddet failinin yanına geri göndermeyin, kaldığı sığınma evinin adresini şiddet failine vermeyin, yeterli sayıda güvenli sığınma evleri, tecavüz kriz merkezleri açın. İstanbul Sözleşmesi diyor ki, kovuşturma sürecini etkin yürütün. Yani şiddet failine takım elbise giydi diye iyi hal indirimi vermeyin, haksız tahrik indirimleri vermeyin, konuyla bağlantısı olmayan kadının özel yaşamına dair bilgileri mahkemenin konusu yapmayın, failleri aklamayın, ‘bir kereden bir şey olmaz’ demeyin. İstanbul Sözleşmesi diyor ki, politika geliştirin, ulusal ve uluslararası düzeydeki tüm kurumlarla koordinasyon kurun. Öyleyse soruyoruz, bu maddelerden hangisi İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak için gerekçe olabilir? Hiçbiri! İstanbul Sözleşmesini kaldırmaya çalışmak, uygulamamak biz kadınların hayatlarını ellerinden alıyor. Bugün Pınar için ve katledilen bütün kadınlar için buradayız. Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok, tüm kadınlar özgürlüğe varmadan isyanımız dinmeyecek! Buradan sesleniyoruz. İstanbul sözleşmesi yaşatır. Bizler İstanbul sözleşmesinin, 6284 sayılı kanunun kaldırılmasına izin vermeyeceğiz.
KADINLARI KORUYAMIYORSUNUZ!
Kadına ve çocuğa yönelik suçlarda ceza artırımı yapmadıkça,
İyi hal indirimi gibi katilleri ödüllendiren uygulamaları yürürlükten kaldırmadıkça,
İstanbul Sözleşmesi gibi biz kadınları koruyan uluslararası sözleşmelerden çekildikçe,
Kadını-kız çocuklarını gerici kalıplara sokan söylemler devam ettikçe
Laik, Bilimsel ve Karma eğitim baltalandığı sürece de korumayacaksınız.
Giresun Kadın Platformu olarak; birleşik mücadelemizden aldığımız güç ve tarihten biriktirdiğimiz değerlerimizle bu saldırıların karşısında duracağız ve kadına ve çocuğa karşı her türlü şiddet ve istismara ve bunlara sebep olan karanlık zihniyete karşı mücadelemizi yükselterek sürdüreceğiz.” ifadelerine yer verildi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL