İNSAN KANI ÜZERİNDEN İDEOLOJİ OLMAZ!

Günlerden pazar hava günlük güneşlik. İnsanlar tatil günlerinde bir nebze olsun güneşli havanın keyfini çıkarmak, nefes almak, haftanın stresini atmak için istiklal caddesinin yolunu tutmuş. İstanbul’un en kalabalık caddesinde yürüyor. Her şeyden habersiz fütursuzca sadece günün keyfini çıkarıyor.

Kimi alışveriş için vitrinlere bakıyor, kimi oturmuş bir köşeye çay kahve içerek sohbet ediyor. Kimi sevgilisinin, eşinin elini tutmuş, kimi annesiyle kol kola, kimi babasıyla kimi arkadaşlarıyla yürüyor. Olacaklardan habersizce neşe içinde güneşli pazar gününün keyfini çıkarıyor. Belki de arkadaş, eş, dost, ailesiyle daha farklı programları var. Hepsi bir amaç bir sebep uğruna orada bulunuyor.

Bir ses bir gürültü, ortalık toz duman ortalık kan revan. Hiçbir şeyden habersiz günün keyfini çıkaran canlar, hayatlar, yürekler hiç uğruna kanlar içinde yerde yatıyor. Kiminin kolu kopmuş kiminin bacağı kopmuş, kimi canını vermiş Kanlar içinde çaresiz yatıyor. On saniye önceki gülüşlerinin, heveslerinin, neşelerinin ve hayallerinin yerini acılar almış olarak.

Terör her zaman haindir. Umulmadık bir an ve zamanda vurur seni. Kahpece onursuzca arkandan vurur. Özellikle seçer tatil gününü. Şehrin en kalabalık yerlerini hedef alır. Onlar için ne kadar insanın canına kast edilirse o kadar sesini gür duyurur. Tüm ajanslar tüm medya dünyada ilk sırada flaş haber olarak ilk sırada yer verir bu tür eylemlere.

Yazık! Koca bir yazık! İnsan kanı üzerinden ideoloji olmaz. Hangi dinden, hangi mezhepten, hangi ırktan, hangi ideolojiden ve hangi sebepten olursa olsun terörün her türlüsüne lanet olsun. Sebep olanların geçmişlerde hazin sonlarına çok kez şahit olduk. Kutsal dinlerde hangi din izin verir insan öldürmenin meşru olduğuna. Hangi kutsal kitap yazar satırlarında böyle eylemlerin meşruluğunu.

Bu ülkede nice günahsız insanlar hiç uğruna can vermedi mi? Kendi ideolojisi ve varlıklarını korku, silah, kan ve ölüm üzerine kurgulayıp nice hayatları söndürmediler mi? Ülkemizde sırf terör örgütlerinin gidişatına, yapılarına çomak soktu diye saymakla bitiremeyeceğimiz nice askerler, bürokratlar, gazeteciler, aydınlar katledilmedi mi?

Bu eylemler bu saldırılar ne ilk oldu ne de son olacak. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesiyle yaşamaya devam edersek daha çok sebepsiz yere çok canlar yok olacak. Burası koskoca Türkiye Cumhuriyeti. Asırlar buyunca dünyada hüküm sürmüş, küllerinden yüzlerce kez yeniden doğmuş, İstiklal ve Kurtuluş Savaşlarında düşmanın zaiyatlarını yaralarını sarmaları için ateşkes ilan etmiş bir milleti bu şekilde yıldıracağınızı mı zannediyorsunuz?

İnanıyorum ki ülkemiz; Devleti, istihbaratı, güvenliği, milleti ile tek yürek olarak bu acıların da üstesinden gelecektir. Yapanlar ve yaptıranlar elbet hak ettiği karşılığı görecektir. Gençliğe hitabesinde ne demişti Atatürk; Ey Türk istikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Menfur saldırıda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum.
Sağlıcakla…

Damga gazetesinden alıntıdır.