Ev Hanımları, Elde Suzeni Sanatını Ticarete Dönüştürüyor

Bulancak Halk Eğitimi Merkezi ve Kültür Turizm Bakanlığı tarafından unutulmaya yüz tutmuş Elde Suzeni Kursu Bulancak Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi’nde açıldı.

Elde Suzeni Usta öğreticisi Havva Şirin Artar; “Bulancak Halk Eğitimi Merkezi’nde usta öğretici olarak 10 yıldır görev yapıyorum, unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını yaşatmak için Kültür Turizm Bakanlığı ile organize bir kurs, Kültür Turizm Bakanlığı malzeme konusunda destek oldu. Öğrencilerimiz ellerindeki ürünü bakanlığın vermiş olduğu ödenek ile alındı. Bulancak Halk Eğitimi Merkezi kursumuzu açarak bizlere yardımcı oldu. Aynı zamanda Kovanlıklılar Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği de devam ediyor. Kursumuz adı Elde Suzeni kursu, tarihi Selçuklu, Devletine dayanmaktadır. Türk El Sanatlarının temel tekniklerindendir, geçmişte eğer takımlarında, yatak odası süslemelerinde, nakışlarda, kıyafetlerde oldukça sık kullanılan sanat dalıydı zamanla unutuldu.

Şimdi eski desenleri gün yüzüne çıkartıyoruz. Selçuklu ve Osmanlıdan kalan sanat eserlerinden, örtülerden örnekler alıyoruz ve modernize ederek ürünler oluşturuyoruz. Kursa katılanlar ev hanımları ya da unutulmaya yüz tutmuş mesleği öğrenmek için arkadaşlar var. Ev hanımları isterlerse talep doğrultusunda Elde suzeniyi ticarete dönüştürüyorlar. Zahmetli bir iş tamamen elde yapılan bir iş, Kursiyerler bazen kenar köşelerini nasıl yapacağız diyor bende biz yapacağız diyorum. Her iş elde ve iğne ile yapılıyor. Motif olarak geleneksel desenleri tercih ediyoruz, minyatür, laleler, karanfiller gibi desenler kullanıyoruz çoğunluk olarak Selçuklu ve Osmanlı da kullanılan desenleri kullanıyoruz” diye konuştu.

Kursiyerlerden Canan Hakyemez ise yaptığı konuşmada; “Havva hocamızın önderliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Elde Suzeni kursuna katıldım, burada Selçuklu ve Osmanlı motiflerini işliyoruz. Bu motifler unutulmaya yüz tutmuş motiflerdir. Aslında benim kursa katılma sebebimde öncelik lale motifiydi çünkü lale motifinin anlamı var. Ferhat ile Şirin’in aşkını ifade ediyor. Ferhat Şirin’e kavuşamadığı için gözyaşı döküyor, gözyaşı toprağa aktığı zaman topraktan lale olarak çıkıyor. Tasavvuf da bu lale sembolü Allah’ı ifade ediyor. Çünkü Ferhat gerçek aşkı, ulvi aşkı buluyor ve Allah aşkına kendini adıyor. Elde Suzenin ve unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin gelecek nesillere de aktarılmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

Kursiyerlerden Meryem Yılmaz Cürgül; “4 yıldır Halk Eğitimi Merkezinin açtığı kurslara katılıyorum, kursta daha çok geleneksel motifler öğreniyoruz. Selçuklu ve Osmanlı’nın motiflerini işlemek çok zevkli. Çoğumuz ev hanımı, bizim için bir değişiklik oluyor ve bu işi ticarete dönüştüren arkadaşlar var. Bizim için de güzel bir gelir kapısı oluyor” dedi.

Özel Haber: Ayşenur Aydın- Yunus Eren