Emekli Dayanışma Sendikası Giresun Bölge Temsilciliği; “ZAMLARLA YARATTIĞINIZ ADALETSİZLİĞİ KABUL ETMİYORUZ”

Emekliler Dayanışma Sendikası Giresun Bölge Temsilciliği, Bulancak Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaparak, gelen zamlara tepki gösterdiler.

Konu ile ilgili Emekliler Dayanışma Sendikası Giresun Bölge Temsilciliği tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Ülkemiz 43 yıldan bu güne hangi parti iktidara gelirse gelsin aynı politikalarla yönetilmektedir. Bu politikaların özünde azgın bir emek sömürüsü, ülke kaynaklarının acımasızca yağması, talanı… Zenginin gittikçe zenginleşmesi sağlanırken genel olarak toplumun ve ülkenin fakirleştirilmesi vardır.
Bu sürecin iki temel partisi Anavatan Partisi ve AKP olmuştur.
Kurdukları hükümetlerle ülke zenginlikleri ve ulusal emeğimiz tamamen yerli ve yabancı sermaye sahiplerinin eline geçmiş, işçi, emekçi ve emeklilerin ücret ve aylıkları için bile ses çıkarmaları meslek örgütleri ve sendikalara karşı alınan tutumla engellenmiştir.
Son dönem hükümetlerinin en acımasız uygulamalarına AKP hükümetleri imzasını atmıştır. Ülkenin en büyük ve temel kuruluşları satılıp, ürün bedelleri düşük tutulup, işçi hakları gasp edilirken emekliler de diğer yandan sürekli olarak hak kaybına uğratılmışlardır.
2008 yılında düzenlenen yasayla emekli aylık bağlama oranları %28lere kadar indirilmiştir. Acımasızca yapılmış bu yasa ve uygulamaların sonucu bugün karşımıza hayat pahalılığı, yoksulluk, fakirlik olarak çıkmaktadır.
Sosyal güvenlik yasası düzenlenirken emeklilik süresi, emeklilik yaşını, ikramiye ve aylık bağlama oranlarını, tedavi giderleri ve katılım paylarını ülke gerçekliğinden uzak, emekli ve çalışanın aleyhine, sermaye sahiplerinin yararına olacak şekilde düzenlenmişlerdir.
Emeklileri, işçi emeklisi, Bağ-kurlu, memur emeklisi, tarım emeklisi, EYTli, 2008 öncesi emekli, 2008 sonrası emekli gibi kategorilere ayırarak, aralarındaki farklılıkları anlaşılmaz hale getirip, ortaya çıkan kaostan yararlanma yoluna gitmişlerdir.
Her zam döneminde bu grupların arasında, kesinti, düşük maaş artışı planlarıyla birinden alıp diğerine verme şeklindeki yöntemle uzun vadede hepsinin aylıklarını en aşağı seviyeye çekmişlerdir.
Emekli aylıklarının belirlenmesinde taban aylığa zam, seyyanen zam, refah payı sözleşme farkı gibi esnek, kuralsız, uygulamalar da bir başka şekliyle sorunun sürmesine yol açarken emeklileri ve çalışanları kişisel niyet ve kararlara bırakmaktadır.
Bütün bu karmaşanın tek bir açıklaması vardır; emekliyi, çalışanı en az aylık ve maaşa razı olur duruma düşürmektir. Bu planlamalar, enflasyonun yükselerek sürdüğü bir ortamda zengine sermaye aktarma yöntemidir. Emekli ve çalışandan kısarak sermaye sahiplerine vermek demektir.
Hayat pahalılığı karşısında ne aylıklara yapılan zamları, ne de mal ve hizmetlere yapılmış zamları kabul etmiyoruz. Bütün mal ve hizmetlere yapılmış zamların geri alınmasını istiyoruz.
Zamlarla yarattığınız adaletsizliği kabul etmiyoruz. Hazine ve bütçe için gerekli bedelin sorumlusu bizler değiliz. Bu bedeli milli gelirden %80 pay alan sermaye sahipleri ödesinler.
Temmuz ayı maaş ve emekli aylıklarının artışından doğan adaletsizlikler tek bir şeyle açıklanabilir; o da ekonomik yükün emeklilerin sırtına bindirilmiş olmasıdır. Oysa emeklilerde, çalışanlar da paralarını harcarken sermaye sahipleriyle aynı oranda vergi, harç ve ceza bedeli ödüyor, hizmet bedellerini aynı oranda vergilerle vermek zorunda kalıyorlar.
Emeklilerin de insanca yaşama hakkı vardır. Kullandığımız varlıkları bu günün emeklileri biriktirdiler, varlık biriktiren insanlara darlık çektirmeye kimsenin hakkı yoktur.
Emekliler haklarından vazgeçmeyecekler. Hepinize emekliler ve dayanışma sendikası ve şahsım adına saygılar sunar, katıldığınız için teşekkür ederim.”

(Merve Kacar)