YÖK tarafından alınan son karara göre “Taban Puan” uygulaması kaldırıldı. Yani TYT puan türü için 150, SAY, SÖZ, EA, ve DİL puan türleri için 180 olan puan barajı uygulaması kaldırıldı…
YÖK tarafından alınan son karara göre “Taban Puan” uygulaması kaldırıldı. Yani TYT puan türü için 150, SAY, SÖZ, EA, ve DİL puan türleri için 180 olan puan barajı uygulaması kaldırıldı. Yerleştirme puanı için öğrencilerin sınava girmeleri yeterli olacak. Sınavdaki puanına Orta Öğretim Başarı Puanı eklenerek yerleştirme puanı hesaplanacak ve tercih yapabilecekler. Böylelikle bir iki doğruyla girilen üniversiteleri göreceğiz.
Şimdi ne olacak, bu uygulamanın amacı ne, kime yarayacak? gibi sorulara cevap arayalım. En son söyleyeceğimi en baştan söylersem; bu uygulama, parası olup başarısız olan öğrenciler ile vakıf ve özel üniversitelerin işine yarayacak. Yani boş kalan özel ve vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının dolması sayesinde daha çok para kazanmalarının önü açılacak. Yani, bilgisi olan değil parası olan kazanacak.
Diğer yandan, bu uygulama, daha fazla gencimizi sistemin içinde tutup iki ya da dört sene sonra işsizler ordusuna katılmasını sağlayacak ve bu süreçte işsizlik rakamları sanal olarak biraz da olsa aşağıya düşecek…
Bu karar, her yanı yamalı hale gelmiş sisteme bir yama daha yapmaktır. Yıllardır söylediğimi bir kez daha tekrar etmeliyim; liselerin en az yarısı kapatılarak mesleki liselere dönüştürülmeli. Ardından da üniversitelerdeki toplumda doyum aşamasına gelen bölümler kapatılarak meslek liselerinin devamı olacak şekilde düzenlenmeli. Sanayi toplumlarındaki durum böyle. Meslek liselerinin üniversite giriş sınavı ayrı yapılarak mesleklerinin devamı olan iki ve dört yıllık bölümlere yerleşmeleri sağlanmalı. Hatta iki yıllık yüksek okullara sınavsız geçiş hakkı getirilmeli. Bazı mühendislik bölümleri tamamen meslek lisesi çıkışlıları almalı. O zaman başarılı öğrencilerin meslek liselerini tercih etmesinin de önü açılır.
Üniversitelerde okuyan öğrenci sayımız 8.4 milyon. Yani ülkemizdeki her bin kişiden 99’u üniversitede okuyor. Bu rakam, Almanya ve Fransa’da 40, İngiltere’de 39’dur. AB ülkelerinde ise bin kişiden 38’i üniversitede okuyor. Onlar mı bilmiyor, biz mi yanlış yapıyoruz? Gelişmişlik düzeyimize baktığımızda maalesef acı gerçeğimizi görüyoruz. Demek ki niceliği önemseyip niteliği yok saydığımızda gelişmeyi sağlayamıyoruz. Gençlerimizi üniversiteli işsizler olarak yetiştirmek yerine bir meslek sahibi olarak yetiştirmek kalkınmamız için olmazsa olmazımızdır.
Bir karar alırken neyi amaçladığınız çok önemli. Tercihinizi paradan yana mı toplumun geleceğinden yana mı kullanacaksınız? YÖK’ün aldığı bu son karar, tercihin paradan yana kullanıldığını gösteriyor.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)