Köşe Yazısı

DENKLİK ADALETSİZLİĞİ

Üniversitelere yerleştirme puanlarının hesaplanmasında uygulanan “Taban Puan”ın kaldırılmasının kimlerin işine yarayacağını, gençlerimiz arasında yaratacağı adaletsizliği yazmıştık. Bugün de yıllardır uygulanan başka bir adaletsizliği yazalım istedim. Üniversiteyi yurt dışında okuyan öğrencilerin..

DENKLİK ADALETSİZLİĞİ

Üniversitelere yerleştirme puanlarının hesaplanmasında uygulanan “Taban Puan”ın kaldırılmasının kimlerin işine yarayacağını, gençlerimiz arasında yaratacağı adaletsizliği yazmıştık. Bugün de yıllardır uygulanan başka bir adaletsizliği yazalım istedim. Üniversiteyi yurt dışında okuyan öğrencilerin aldıkları diplomalarının ülkemizde de geçerli olmasını için YÖK tarafından verilen denkliğin eğitimde yarattığı adaletsizliği irdeleyelim.

Öncelikle şunu belirteyim: Burada kastım dünyanın saygın üniversitelerinden alınan diplomalarla, tüm eğitimlerini yurt dışında tamamlayanlara ülkemizde verilen denklikler değil. Onlar bunu sonuna kadar hak ediyorlar. Sorun, temel eğitimlerini burada, ülkemizde tamamlayanlarda. Düşüncemi örnekleyerek anlatırsam daha net anlaşılacağımı sanıyorum. On iki yıl boyunca beraber okumuş iki öğrenciyi ele alalım. Okul, sınıf ve hatta sıra arkadaşı olan iki öğrenci, üniversite sınavına girerler. Birinin sayısal puan türündeki sıralaması 51.000 iken diğerinin sıralaması 150.000’lerdedir. Tıp Fakülteleri için uygulanan 50.000 başarı sıralaması nedeniyle, ki bu sıralama barajı bana göre çok doğru, ikisi de tıp tercihi yapamamışlardır. Çok az puan farkıyla tıp tercihi yapamayan öğrenci, bir sonraki sene yapılacak sınav için tekrar hazırlanırken diğeri ya babasının parasıyla ya da 15 Temmuz’da ülkenin başına bela olmuş din istismarcılarının desteğiyle gerek Balkan Ülkelerinde gerekse Türki Cumhuriyetlerdeki üniversitelerin birinin Tıp Fakültesine girer ve doktor olur. Ardından ülkeye döner, YÖK’e müracaat ederek denklik belgesini alır ve gerek devlette gerekse de özel muayenehanesini açarak doktorluk mesleğine başlar. Kendi ülkesinde Tıp Fakültesini kıl payı kaçıran arkadaşı ise doktor olma hayalini ya öteler ya da bir sene sonra yakalar. Soru şu: Hayaline ulaşamayan ya da ötelemek zorunda kalan bu öğrencinin uğradığı adaletsizliği nasıl açıklarız? Hiç de açıklayamayız. Nasıl telafi edebiliriz? Hiç de edemeyiz.

Peki bu adaletsiz ve eşitlikçi olmayan sistemi nasıl düzeltiriz? Elbette ki bunun bir yolu var. İlk, orta ve lise öğrenimini Türkiye’de tamamlayan öğrenciler ülkemizde kazanamadığı bir bölümü, yurt dışında okusalar dahi denklik alamazlar, derseniz sorun çözülür.

Bizim gençlerimiz çok akıllıdır. Eğitim süreçlerinde kendilerine reva görülen bu adaletsizliği ve bu adaletsizliğe yıllardır kimlerin neden göz yumduğunu biliyor artık.

YÖK, yurt dışı üniversitelerinden mezun olan öğrencilere verilecek denklik belgesinin koşullarını tekrar gözden geçirerek gençlerin arasına “denklik husumetinin” girmesinin önüne geçmelidir. Devlet, herkesin eşit koşullarda eğitim olanaklarından yararlanmasının önündeki engelleri kaldırmalı. Kaldırmalı ki adalet duygusu yüksek gençlerle geleceğe daha güvenle bakalım.

YORUMLAR (4)

  1. Hüseyin BAŞARAN diyorki:

    Tek kelimeyle ayakta alkışlıyorum. Çok güzel bir yazı olmuş. Eline sağlık abim. Allah’a emanet ol.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL