Tüm Çalışanları Emeğe Kölelik Dayatanlara Karşı Birleşmeye Çağırıyoruz! Haftaya Balıkesir Karesi’de bir mühimmat fabrikasında meydana gelen, 8’i kadın 3’ü erkek toplam 11 işçi arkadaşımızın hayatını kaybettiği patlama ile başladık.
Buradan bir kez daha hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Ne yazık ki ülkemizde işçilerin, emekçilerin canı, kanı üzerinden beslenen bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu tablo çalışma hayatını kuralsız hale getiren, çalışanları korumasız bırakanların eseridir. Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak işçisiyle, kamu emekçisi her çalışanın hakkıdır. Bu temel hakkı yeniden kazanmanın tek yolu vardır. O yol da işçi cinayetlerini yaratan, emekçiler için bir bataklık olan bu sisteme, kapitalist sisteme karşı mücadeleden geçmektedir. Ülke olarak ikinci büyük felaketi ise sözde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yaptığı açıklama ile yaşadık. Açıklanan asgari ücreti çocuklarına “harçlık” diye verenler, çocuklarına harçlık veremeyecek hale getirdikleri milyonların 2025 yılında alacağı asgari ücretin 22 bin 104 TL olmasına karar verdi. Böylece iktidar, önümüzdeki günlerde 16 Milyon emeklinin, 5 milyon kamu emekçisinin maaşlarında yapılacak artışa ilişkin tutumunun sinyalini de vermiş oldu. Böylece en tepeden en aşağıya mevcut iktidar kime hizmet ettiğini, kimin çıkarlarını koruduğunu, kimleri yok saydığını bir kez daha ispatlamıştır. Tüm kamuoyunun da bildiği üzere ülkeyi 22 yıldır yönetenler her ağızlarını açtıklarında “işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik” nutukları atmaktadır. Ancak her şey apaçık ortadadır. Yıllardır TÜİK vasıtası ile Ali Cengiz oyunları oynanmakta, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun yarısına bile denk gelmeyen suni rakamlar önümüze resmi enflasyon olarak konulmaktadır. Öncesi bir yana, sadece son 5 yılda TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon ile yaşadığımız gerçek enflasyon arasındaki fark ücretlerimizin nasıl buharlaştırıldığını, işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile hepimizin gerçek enflasyonla nasıl ezim ezim ezildiğini ispatlamaktadır. Söyleyeceğimiz çok sözümüz var. Boğazımız düğüm düğüm.. Tekrar altını çiziyoruz. Asgari ücreti bile sahte enflasyon oranlarının altında arttıranların niyeti gayet açıktır. Hedef tüm çalışanları sefalete, 19. Yüz yıl kölelik koşullarına mahkûm etmektir. Tek çözüm; zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmekten geçmektedir. Önümüzde çok çetin bir süreç var. Ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz. YA DA BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ! Bunun için biz KESK olarak; asgari ücretlisinden emeklisine, işçisinden kamu emekçisine hepimiz için insanca yaşamaya yetecek bir ücret başta olmak üzere emeğin hakları için mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)