Köşe Yazısı

AĞAYA BELEŞ

Her ne kadar birileri “ülkede aç yok, nankörlük yapmasınlar” dese de yüksek enflasyonun yükünü toplumun bütün kesimleri en ağır şekilde hissediyor. Fakat toplumda öyle bir kesim var ki, enflasyonun yükünü..

AĞAYA BELEŞ

Her ne kadar birileri “ülkede aç yok, nankörlük yapmasınlar” dese de yüksek enflasyonun yükünü toplumun bütün kesimleri en ağır şekilde hissediyor. Fakat toplumda öyle bir kesim var ki, enflasyonun yükünü herkesten daha çok onlar hissediyorlar. Kim mi bunlar? diye merak edenlerin bu merakını giderelim. Her daim yoksul olan bu kesim, üniversite öğrencilerimizdir. Onlar her zaman sıcak bir çorbaya muhtaçtırlar. Onların her zaman paraya da ihtiyacı vardır. Devletten borç olarak aldıkları ki, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlarda geri nasıl ödeyebileceklerini bilemedikleri krediyle, hem yurt ücretlerini hem de diğer giderlerini karşılamak zorundadırlar. Harcamalarında en temel ihtiyaçları birinci öncelikleridir onların. Lüks, en son düşündükleri şeydir. Paraları yetmeyince diğer ihtiyaçlarını hep öteler dururlar.
İşte, üniversite öğrencilerimizin bu en temel ihtiyaçlarından biri de ulaşımdır. Onlar, her gün, gerek yurt, gerekse de evlerinden okullarına gidip gelmek zorundalar. Geleceğimiz olan bu gençlere her türlü kolaylığı sağlamak hepimizin görevi olmalı, diye düşünüyorum. Ulaşım konusundaki sorunu belediyelerin çözmesini beklemek de doğal olarak hepimizin aklına ilk gelendir.
Ülkemizin her yerinde toplu taşıma için belediyelerin öğrenci indirim kartları mevcuttur ve de bu, çok doğru bir uygulamadır. Ancaaak, bazı belediyelerin üniversite öğrencilerine yönelik uygulamaları onları olduğu kadar bizleri de çoook rahatsız ediyor. Basında yer aldığı kadarıyla bu belediyelerin şehirlerine yurt dışından gelen üniversite öğrencilerine sağladıkları ücretsiz ulaşım, tüm üniversite öğrencilerini olduğu gibi bizi de rahatsız etti. Gerekçeleri de rahatsız edici. Neymiş efendim, onlar kültür elçilerimiz gibilermiş. Şu gerekçeye bakar mısınız? Ülkesinden kalkıp da bizim buralara okumaya gelmişler, biz de onlara kolaylık sağlayalım, diyorlar. Ne garip değil mi? Önceliği, önce kendi evlatlarına sağla, demezler mi adama?
Dünyanın hiçbir ülkesinde Türk öğrencilerine bedava ulaşım sağlandığını duymadım ben. Yabancı öğrencileri bedava taşıyan belediyelere şunu da sormadan edemiyorum; Yabancı öğrencilere beleş olan ulaşım, neden bizim çocuklarımıza paralı? Bu ülkenin öz evladı kim oluyor bu durumda? Bizim vergilerimizle onlara mı hizmet ediyor bu belediyeler?
Ülkesi dışında bir başka ülkeye okumaya gidebilen öğrencinin ekonomik durumu elbette Anadolu’nun yoksul öğrencilerinden iyidir. Öyle olmasaydı ülkemize gelemezlerdi zaten. Durum böyleyken onlara bu sempati nedir? Irkçılık yapacak en son kişilerden biriyim ama kendi ülkemde yabancılardan daha değersizmişim gibi muamele görmekten gençlerimiz gibi ben de rahatsız oluyorum.
Anadolu’da güzel bir deyim vardır: “Ağaya beleş” diye. Maalesef yabancılara beleş olan, öz evlatlarımıza parayla. Herkes gibi benim de yüreğim sızlıyor…

YORUMLAR (1)

  1. Hüseyin BAŞARAN diyorki:

    Alkışlayarak başlıyorum. Maalesef bizler ve bizim çocuklarımız bu ülkede ikinci bir vatandaş gibiyiz. Çocuklarımızın geleceği için çok üzgünüm ve kaygılıyım. Allah yardımcınız olsun.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL