Emek Partisi Genel Merkezinin başlattığı “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” kampanyası kapsamında Ordu’da sendika, parti ziyaretlerinden sonra sokakta imza standı açtıklarını belirten Emek Partisi Giresun İl Temsilcisi Halit KESKİN, “Haziran ayında toplanılan imzalarla birlikte işçilerin örgütlenme hakkını kolaylaştıran yasa tasarısını Meclis’e vereceğiz.” dedi.
İmza standının açılışında konuşan Emek Partisi Ordu Giresun İl Temsilcisi Halit Keskin, “İşçi ve emekçilerin partisi olarak Genel Merkezimizin başlattığı “BARAJSIZ SENDİKA, YASAKSIZ GREV, GÜVENCELİ İŞ” kampanyasını Ordu’da da başlattık. Bu kampanya sonrası Emek Partili milletvekillerimiz işçilerin ve sendikaların önündeki engellerin kaldırılması için yasa teklifi verilecekler. Emek Partisi olarak yasa teklifinin işçi sınıfının talebi olarak Meclis’e binlerce imzayla birlikte sunulacaktır. Burada emek ve demokrasi güçlerinin desteğiyle de kampanyamızı imza standı açarak devam ettiriyoruz.” dedi. İşçiler haklarını da kullanamıyor Tek adam rejimi nedeniyle işçilerin grevlerinin yasaklandığını belirten Keskin, “Tek adam yönetimi işçilerin yasal haklarını bile kullanılmaz hale getirdi. Keyfi olarak sermayenin lehine grevler yasaklanıyor. İşyerinde örgütlenen işçilerin yetki hakkının belirlenmesi yıllarca sürüyor. Uygulama sonucu işçiler hem yoksulluğa itiyor hem de bürokratik engeller nedeniyle örgütsüz bırakılıyor. İşçi sınıfı, uzun süredir ücret artışı, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve bu taleplerine ulaşmanın bir yolu olarak sendikal örgütlenme için mücadele etmektedir. İlk ortaya çıkışından günümüze kadar kesintisizce sürdürdüğü bu mücadeleyle elde ettiği kazanımlarını kalıcı hale getirmek için de yasal güvenceye kavuşturmak istemiştir. Sermaye ve onun hükümetleri işçilerin taleplerinin yasal bir hak olarak tanınmaması için son derece katı bir tutum takınmış; tanımak zorunda kaldığı “yasal haklar”ın fiilen kullanılmasını engellemek için ise her türlü yolu denemiştir. Bugün iş kanunu ile sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu, ucuz emeğe dayalı üretim modelini desteklemekte, birçok esnek çalışma modelini içermekte ve sendikal örgütlenmeyi alabildiğince zorlaştırmaktadır. Fakat ekonomi politikasını “ucuz emek” üzerine inşa etmiş bir rejime -tek adam iktidarı- mevcut durum yeterli gelmemektedir. Bu nedenle iş kanunu kodeksi adı verilen bir çalışma sürdürülmektedir. Sermaye çevrelerinin dahil olduğu bu sürece emek örgütleri dahil edilmemekte, emekten yana müdahaleye imkân tanınmak istenmemektedir. İşçi sınıfı, meşru haklarına dayanarak yürüteceği fiili mücadeleyle haklarının geriletilmesine “dur” diyebilir. Emek Partisi olarak üzerimize düşen görev ve sorumluluğu biliyoruz.” dedi. Birleşerek değiştirelim, birlikte kazanalım Hak mücadelesinin birleşerek kazanılacağına değinen Keskin şunları söyledi. “Emek Partisi olarak ülkemizin dört bir yanında işçiler arasında yürüttüğümüz çalışmada sorunlara her geçen gün daha fazla tanık oluyoruz. İşkolu ya da sektör farkı olmaksızın benzer sorunları yaşayan işçiler, içinde bulundukları çalışma ve yaşam koşullarını değiştirmek için bir yol arıyor. İşçilere, işyeri temsilcilerine, sendika yöneticilerine, hukukçulara, akademisyenlere, gazetecilere çağrıda bulunuyoruz: Gelin, o yolu birlikte arayalım, birlikte tartışalım, birlikte yapalım! Sizi de kampanyamıza güç vermeye ve birlikte örgütlemeye çağırıyoruz. Tek adam yönetiminin sömürü düzenine, baskısına karşı ortak mücadele kaçınılmaz. Emek demokrasi güçleri arasında rekabet değil, dayanışmayı öne çıkararak hep birlikte başaracağız. Fındık üreticileri sesini yükselmeli Fındık üreticilerinin sorunlarına da değinen Uzun, “Ayrıca fındık üreticilerinin sorunlarını unutmayalım. Zirai don ve kokarca nedeniyle yaşanan felakete karşı iktidar sessiz. Ürünümüze, emeğimize sahip çıkmak için sesimizi yükseltmeliyiz. İşçiler, emekliler, emekçiler, üretici köylü birleşerek kurtulacak. Birleşe birleşe kazanacağız.” dedi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)