Güncel Köşe Yazısı

BULANCAK’A İHANET

İYİ Haftalar… Bektaş Yaylası’nın Yavuzkemal Belediyesi’ne bağlanması kararı, Bulancak’a yapılmış açık bir ihanettir. Yıllardır Bulancaklıların yazlık yaşam alanı olan, kökleri ve nüfus çoğunluğu Bulancak’a ait olan bu yaylanın bir idari..

BULANCAK’A İHANET
İYİ Haftalar…
Bektaş Yaylası’nın Yavuzkemal Belediyesi’ne bağlanması kararı, Bulancak’a yapılmış açık bir ihanettir. Yıllardır Bulancaklıların yazlık yaşam alanı olan, kökleri ve nüfus çoğunluğu Bulancak’a ait olan bu yaylanın bir idari kararla başka bir belediyeye bırakılması hangi vicdana sığar? Bulancak Belediyesi hizmet için hazır olduğunu, altyapıdan parka, mezbahaneden turizme kadar tüm sorumlulukları üstleneceğini açıkça ifade etmişken, bu haklı talep neden görmezden gelindi? Bir kentin doğal hakkı böylesine kolayca elinden alınabilir mi? Bu karar, sadece coğrafi bir düzenleme değil, Bulancak halkının hafızasına kazınacak bir kırgınlıktır. Şimdi sormak gerekiyor: Gerçek sahiplerinin sesi neden duyulmadı ve bu karar kimlerin çıkarına hizmet etti? Bulancak halkının ortak hissiyatı nettir; bu karar bir çözüm değil, Bulancak’a yapılmış büyük bir haksızlıktır.
***
Bulancak CHP kongresinde Yakup KARAKAYA yeniden başkan seçildi, kendisini kutlamak lazım. Ama öte yandan kongrede yaşanan gerginlikler de göz ardı edilemez. Birlik ve beraberlikten söz eden bir partide, bu tür görüntüler hoş değil. CHP’nin büyümesinin ve iktidara yürümesinin yolu yan yana durmaktan geçiyor. Ayrışmalar, kırgınlıklar değil; ortak akıl, dayanışma ve sokakta halkla omuz omuza olmak partiyi güçlü kılar. Bugünden sonra en önemli ihtiyaç, herkesin aynı hedefte birleşmesi.
***
Gazze yalnız değildir, bunu her gün hatırlamamız gerekiyor. Savaş sadece binaları yıkmaz; çocukların gülüşlerini, insanların huzurunu ve umutlarını da alır. Oradaki insanlar her gün korku ve çaresizlik içinde uyanıyor, temel ihtiyaçlarına ulaşmakta zorlanıyor ve dünya sessiz kaldıkça bu acılar daha da büyüyor. İşte bu yüzden Küresel SUMUD Filosu benim için sadece insani yardım taşıyan bir filo değil; Gazze’ye umut ve dayanışma götüren bir vicdan hareketi.  Bizlerde  elimizden geldiğince bu dayanışmanın parçası olmaya çalışıyoruz. Cumhuriyet Meydanı’nda ellerimizde bayraklarla nöbet tutmak, tekne turlarına katılmak küçük gibi görünse de kalpten gelen bir merhametin en gerçek ifadesi. SUMUD sadece bir filo değil; direnişin, umudun ve merhametin adı. Gazze’deki her acıya duyduğumuz vicdan, sevginin ve dayanışmanın savaşın yarattığı karanlığı bile aydınlatabileceğini gösteriyor. Oradaki insanlar yalnız olmadıklarını hissettikçe, insanlığın en güzel yanını da biz görebiliyoruz.
***
 SAYGILARIMLA
Hepinize SAĞLIKLI okumalar dilerim
SAVAŞ’ımın yokluğunun 5288 üncü Günü

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL