Giresun Eğitim-Sen’in de bileşeni olduğu Giresun Emek ve Demokrasi Platformu ile Giresun Kadın Meclisi, Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde boşanma aşamasındaki eşi tarafından silahla öldürülen Sinem Topaloğlu ve tüm kadın cinayeti kurbanları..
Giresun Eğitim-Sen’in de bileşeni olduğu Giresun Emek ve Demokrasi Platformu ile Giresun Kadın Meclisi, Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde boşanma aşamasındaki eşi tarafından silahla öldürülen Sinem Topaloğlu ve tüm kadın cinayeti kurbanları için yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe CHP Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş de katılarak destek verdi.
Etkinlikte okunan ortak basın açıklamasında, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Haziran 2025 verilerine göre, yılın ilk 6 ayında erkekler tarafından 136 kadının öldürüldüğü, 145 kadının ise şüpheli şekilde ölü bulunduğu belirtildi. Kadınların en çok kendi evlerinde, çoğunlukla daha önce suç işlemiş ya da hakkında uzaklaştırma kararı bulunan erkekler tarafından öldürüldüğüne dikkat çekildi.
Açıklamada, kadın cinayetlerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen kültürel kodlar, siyasi söylemler, yasal boşluklar ve ekonomik krizle doğrudan bağlantılı olduğu vurgulandı. Kadınların “fıtrat” adı altında belirlenmiş rollerle sınırlandırılmasının eşitsizliği kalıcı hale getirdiği, bu anlayışın hem yasal hem de kültürel eşitlik için gerekli düşünsel zemini yok ettiği ifade edildi. “Kadın ile erkek arasındaki ayrım sadece biyolojik değil, aynı zamanda toplumsal bir ayrımdır” denilerek, kadınların ev işleri ve bakım rollerine hapsedilmesinin tarihsel ve toplumsal bir inşa olduğu vurgulandı.
Ayrıca, iktidar ve ona bağlı kurumların kadınlara yönelik söylemleriyle toplumu şekillendirmeye çalıştığı, “namus, iffet, haya” gibi kavramların yalnızca kadınlara dayatıldığı, bunun da kadınları kamusal hayattan ve karar mekanizmalarından uzaklaştırdığı belirtildi. Erkek şiddetinin genetik değil, öğrenilmiş bir davranış olduğu, bu nedenle de eğitimle değiştirilebileceği ifade edildi.
Kadın haklarında ilerlemenin ancak demokratik ve laik bir hukuk devleti anlayışıyla mümkün olduğuna dikkat çekilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ve uluslararası çocuk hakları sözleşmelerine yönelik olumsuz tutumun, kadın haklarında geri adım anlamına geldiği belirtildi. Kadınların yasalardan eşit biçimde yararlanabilmesi için kültürel, ekonomik ve eğitsel engellerin kaldırılması, yasaların eşitlikçi uygulanması, kadınların eğitim ve iş hayatına katılımının artırılması ve karar mekanizmalarında daha fazla yer almalarının sağlanması çağrısında bulunuldu.
Yürüyüş, kadın cinayetlerinin son bulması ve eşitlik mücadelesinin kararlılıkla süreceği mesajıyla sona erdi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)