Hangi filmdi adını bilmiyorum sahnede sihirbaz ve salon hınca hınç dolu. Sihirbaz numaralarını artırdıkça artırır. Sekreterini motorla keser etrafa saçılan kan insanları ıslatacak kadar korkunçtur. Kan kokusu insanları delirtecek durumdadır…
Hangi filmdi adını bilmiyorum sahnede sihirbaz ve salon hınca hınç dolu.
Sihirbaz numaralarını artırdıkça artırır.
Sekreterini motorla keser etrafa saçılan kan insanları ıslatacak kadar korkunçtur.
Kan kokusu insanları delirtecek durumdadır.
Ve finalde sihirbaz uçarak uzaklaşır.
Salon ayakta…
Ve alkış sesleri tüm şehri sallar.
Birazdan sihirbaz kapıdan içeri girer.
Ve salona hitaben.
Şimdi size bunları nasıl yaptığımı anlatacağım.
Aslında motor sihirbazın sekreterini kesmez.
Sekreter eğitimli olduğu için belinden kendini ters çevirmiştir ve kesilen sekreter kızla aynı ebatta olan plastikten aynısı yapılmış bacaklardır.
Etrafa saçılan kan boyadır.
Kan kokusuysa, boyaya katılmış kan kokulu parfümdür.
İnsanlar gerçeği öğrenince salonda buz gibi hava eser.
Herkes öfkelenir.
Sihirbaz salona dönerek:
“Sizin öfkeniz bana değil gerçeğe.
Siz buraya yalana geldiniz ve gerçek sizi üzüyor.
Üzülünce de bana saldırıyorsunuz.”
Bir dönem bize salınanlar hep bu yüzden saldırdı.
İlisyon hoşlarına gitmişti.
Elinde asa ile denizi yaran Musa sandılar ilizyonistleri.
Ama öyle olmadığı ortaya çıktı.
Sevgili dostlarım onlara söyleyin.
“Kimsenin elinde sihirli değnek yok.
En büyük alim, en büyük siyasetçi, en büyük bilmem ne…
Hepsi tuvalette sı..ar, acıkınca yer.
Kadınsa erkeğe eğilir, erkekse kadına eğilir.
Doğa budur.
Çünkü edepsizliğin edep olduğu yer tuvalettir.
Ve normaldir.
Kurtarıcı muhtaç olduğunuz kudrettir.
O kudretse damarlarındaki asil kandır.
Eğer Türklükle ve Türkiye ile ve bu topraklarla kavgalıysanız kendi kanınızdan kendiniz şüphe duyun.” diye onlara belirtin.
Kanı bozuk olanın dini olmaz.
Değerli dostlarım:
Abdullah Öcalan şerefli Türk subayının elinde it gibi titreyen “Benim annemde Türk’tü, ben Türkleri severim. Devletim bana ne görev verirse yaparım” diyen aciz zavallı bir böcektir.
Ondan kurucu önder falan olmaz.
Önder denilen adam, dün ak dediğine bugün kara demez.
Başını öne eğmez.
Ölüme bile gülerek gider.
Apo ve onun gibiler ancak derin yapıların itleridir.
Derin yapılar nedir?
Bir ucu okyanus ötesinde, bir ucu da Çin’de bulunan şirket, tröst, lobi, vakıf vb. yapılardır.
Onları asla ekranda göremezsiniz.
Pi..lerini yarıştırırlar, geliştirirler, semirtirler ve milletleri sömürtürler.
Apo gibiler, otoritenin emrinde olan Allah’ın ayetletinin çarpıtan din adamları, siyasetçiler gibi fikir işçileri ve saha elemanları vardır.
O nedenle Türk milletini bilmelidir ki, Apo gibilerden olsa olsa sahte kabadayı olur.
Hanımlar beyler…
Tarih yarın yazıldığında torunlarınız sizden utanmasın istiyorsanız aklınızı başınıza alın.
Unutmayın en fazla bir asır sonra bu yaşayanlardan kimse hayatta kalmayacak.
Unutmadan:
Bugün yazılarımız sansürlü, yarın bizde sansürlü veya suçlu oluruz.
Ancak devlet onurlu duran insanları anar.
Devlet geleneği böyledir ve devlet kendini satanı devlet için bile olsa çöpe atar.
Çünkü her insan bir devlettir.
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözündeki insana saygı ile…
Doğru yolda olana selam olsun.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)