Yapılan açıklamada, olayın yalnızca bireysel bir şiddet eylemi olarak görülmemesi gerektiği, aynı zamanda eğitim kurumlarında sürdürülen yanlış personel politikalarının acı bir sonucu olduğu vurgulandı.
Eğitim-İş, Giresun’da Sosyal Bilimler Lisesi’nde yaşanan ve iki yurttaşımızın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan vahim olayla ilgili önemli bir açıklama yaptı. Olayın faili şahsın cezaevinden tahliye olduktan sonra “eski hükümlü” statüsünde okula hizmetli olarak atanması, kamu personeli istihdamında yapılan tercihlerin nelere mal olabileceğini açıkça göstermektedir. Eğitim-İş, çocukların kişilik gelişimlerini henüz tamamlamamış olmaları, duygusal ve sosyal gelişimlerinin kırılganlığı gibi nedenlerle okullarda görev alacak tüm personelin pedagojik ilkeler doğrultusunda seçilmesi gerektiğini yıllardır dile getirdiklerini belirtti. Bu yaş grubundaki bireylerin, okuldaki tüm görevlilerle yakın ilişkiler kurmaları ve onları rol modeli olarak görmelerinin, bu kişilerin kişilik özellikleri, eğitim düzeyleri ve yaşam geçmişlerinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğu ifade edildi. Açıklamada ayrıca, eğitime ayrılan kamu kaynaklarının yetersizliğinin, okullarda temizlik ve destek hizmetleri için geçici istihdam modellerine yönelinmesine neden olduğu, eğitimden geçmemiş, yeterli denetimden yoksun ve geçici sözleşmelerle çalışan personelin zaman zaman ciddi sorunlara yol açtığının kamuoyuna da yansıdığı hatırlatıldı. Bu sorunlar henüz çözülememişken, şimdi bir de hükümlülerin “topluma kazandırılma” gerekçesiyle doğrudan okullarda istihdam edilmesinin var olan riskleri daha da artırdığı belirtildi. Topluma kazandırma hedefinin elbette önemli olduğu ancak bu hedefin pedagojik hassasiyetler göz ardı edilerek uygulanmasının çocukların güvenliği ve sağlıklı gelişimi açısından ciddi tehditler doğurduğu ifade edildi. Eğitim-İş, çağrısını şu sözlerle netleştirdi: Okullar, ceza infaz sistemine göre hükümlülerin kamu yararına çalıştırılacakları kurumlar listesinden derhal çıkarılmalıdır. Bakanlık bir kez daha uyarılmalıdır: Okullar rehabilitasyon merkezi değildir. Güvenlik zafiyeti oluşturan bu tür uygulamalara derhal son verilmeli, eğitim kurumlarında görev alacak tüm personelin geçmişi titizlikle incelenmeli ve öğrencilerin güvenliği her şeyin önünde tutulmalıdır. Eğitim-İş, açıklamasının sonunda öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin güvenliği için mücadelelerini sürdüreceklerini ve bu konunun takipçisi olacaklarını vurguladı.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)