29 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

Bu millete hayret ediyorum valla! Sanki öldük de mahşer gününü bekliyor gibiyiz.
Bulancak Cezaevi mevkiinden saat 19.30 da başlayacak 30 Ağustos Zafer Bayramı yürüyüşü için belediye tam üç gün ilan verdi.
Çünkü;
Vatanımızı işgalci devletlerden kurtardığımız, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü kazandığımız gün bugün.
Yürüyüşten yarım saat önce toplanma yerine gittim. Görevlilerden başka 20 – 30 kişi var yok.
Onların da bir kısmı, önceden sözleştigimiz futbol okulu velilerim ve sporcularım.
Yürüyüş saati geldiğinde protokol ve onlara bağlı bölümler de olmasa yüz kişi yok!
Oysa sosyal medya 29 Ağustos gününden beri, 30 Ağustos paylaşımları ile, sende kopyala, sende paylaş” diye yıkılıyordu.
Ben bu sokakların bu milleti almayacağını düşünmüştüm, yanılmışım!
Yürüyüş başladı.
Şöyle bir etrafıma baktım en fazla 200 kişi olmuş!
Sloganlar atılıyor “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”!
50 bin nüfuslu Bulancak da Mustafa Kemal’in askerleri 200 kişi mi?
İçim burkuldu!
Milli birlik ve bütünlüğe en çok ihtiyacımız olan bugün de, gönül isterdi ki!
Kaymakam, jandarma ve emniyet teşkilatı, bütün siyasi parti başkanları, eski-yeni vekiller, muhtarlar, herkes orada olmalıydı.
Çünkü bu sıradan bir gün değil.
Bir milletin makus talihinin yenildiği gün bugün.
Ezanların semalarda özgürce inlediği gün bugün.
Bu yürüyüş devletin yürüyüşüydü.
Bu yürüyüş milletin yürüyüşüydü.
Ama öyle görünmedi.
Sanki sadece siyasi bir partinin yürüyüşü gibi kaldı.
Nerede peki Mustafa Kemal’in Askerleri?
Ne acıdır ki, Mustafa Kemal’in askerleri konser alanındaydı!
Mustafa Kemal’in askerleri konserde yer kapma peşindeydi!
Mustafa Kemal’in askerleri sosyal medya peşindeydi!
Yürüyüşün bitiş noktası olan konser alanına vardığımızda bütün oturma yerleri dolmuştu.
Güzel bir ortam, güzel bir kalabalık vardı.
Bu kalabalığın yarısı bile yürüyüşe niye katılmıyor acaba !
Ya konser olmasaydı!
Sadece 29 Ağustos günü mesajları ile mi kutlanacaktı, bu büyük zafer?
Bir şeyler hep yarım kalıyor! Onun için 29 Ağustos Zafer Bayramı dedim.
Bu millet niye böyle bilmiyorum.
Ne zaman gerçek meydanlarda, gerçek kalabalıklarla sahip çıkacağız bu değerlere.
Her şeye rağmen, yürüyüşün en başında tek başına, yanında hiç bir bürokrat olmadan halkla iç içe, çocuklarla yürüyen , Cumhuriyet’in özüne tek başına sahip çıkan Bulancak Belediye Başkanı Necmi Sıbıç’ı yürekten kutluyorum.