Gençliğimden bu yana hayat pahalılığını yaşadım. Öyle her istediğimi alacak gelirim olmadı. 15 yıl İstanbul’da yaşadım. Memur maaşıyla hep giriş katlarda ve küçük dairelerde oturdum. 2000 yılı öncesinde maaşımın üç..
Gençliğimden bu yana hayat pahalılığını yaşadım. Öyle her istediğimi alacak gelirim olmadı. 15 yıl İstanbul’da yaşadım. Memur maaşıyla hep giriş katlarda ve küçük dairelerde oturdum. 2000 yılı öncesinde maaşımın üç de birini kiraya veriyordum.
Geri kalan maaşla yiyecek, giyecek, gezme ihtiyaçlarımı karşılardım. Evden eve taşınmada kullandığım para haricinde tek yaşadığım için maaşın bana o şartlarda yettiğini söyleyeyim.
Bugün sanırım İstanbul’da olsaydım giriş katta bile oturamazdım. Ev kiraları çok yükselmiş. Bazı semtlerde daire kiraları neredeyse maaşın kendisi olmuş. Bir de emekli maaşıyla İstanbul’da yaşamanın artık imkansız olduğunu görüyoruz.
Herkes gibi bende hayatı daraltıyorum. Peynir 160 TL, zeytin 80 lira, ekmek 5 lira ,simit de öyle. Son aylarda yayla peyniri dediğimiz köy peyniri almaya başladım o da 110 TL oldu.
Akşam eve dönerken hamsi alayım dedim. Balıkhanede yalnızca 3 kasa hamsi vardı. Akşam üstü tam olarak satılmamış bir kasa geride kalmıştı. Yarım kilo hamsi aldım. Balıkları ikiye böldüm evde birini pişirdim öbürünü buzluğa koydum. Dönem idare dönemi diyelim.
Ben tek yaşıyorum, idare ediyorum. İşi olmayanları, az gelirleri olanları düşünüyorum. Üstelik evli ve çocuklu olan insanları düşünüyorum. Geçinmeleri mümkün değil, çok zor. Kapıya çıktığınızda cebinizdeki para bitiyor.
Çocuklar özellikle nasıl besleniyor? Zaten yoksul kesim çocukları geçmişte iyi beslenmiyordu. Bugün aileleri nasıl yapıyor bilmiyorum. Simit ve poğaça satışları gösteriyor ki pek çok insan simit ve poğaça ile öğün geçiriyor. Örneğin yeni tip bir lokanta biçimi var. Çorbacım lokantaları. Bu işyerlerinde çeşit çeşit çorbalar var.24 saat açıklar. Çorba porsiyonları 15-20 TL arasında. Çorbacım lokantaları niye bu kadar popüler oldu. Bence ihtiyaçtan oldu epey bir insan yalnızca bir çorba içip karnını doyurur oldu.
Eskiden çorba, etli yemek, salata ve tatlıyı bir öğünde yiyen bizler artık tek kapla işimizi hallediyoruz. Belki iyidir, fena mı rejim yapıyoruz. Ciddi ciddi böyle düşünen insanlar da var. Bir toplumda her türden insan olur tabii.
Oysa et, süt, yoğurt, ekmek, peynir, zeytin, yağ in-sanların en temel ihtiyacıdır. Bunları bile alamamak kötü bir şey. Bir gömlek 400 TL, çakma mont 850 TL, gerçeği 4000TL. Bulancak’ta 2000TL den aşağı kiralık normal bir daire yok.
Kış geldi. Odun, kömür, fındık kabuğu ateş pahası. Bunların yanında doğalgaz biraz daha düşük görünüyor ama onu da idareli kullanmak gerekiyor. Vanaları fazla açtığınızda faturalar yükseliyor. Bir de henüz Bulancak’ın tamamında doğalgaz sistemi tamamlanmadı.
Kendi adıma hayatımı azalttım dedim. Örneğin kitap almayı azalttım. Kitaplar 100 TL ‘den aşağı değil. Dijital platformlardan birini iptal ettim. Elektrik ve su kullanımına dikkat ediyorum. Bulaşık makinesi kullanmıyorum. Zaten tek kişiyim. 2 ta-bak,1 tencereyi elde yıkıyorum. Temizlik maddelerini idareli kullanıyorum. Olağanüstü bir durum olmadan doktora gitmiyorum. Sağlık hizmetleri özel hastanelerde hayli pahalı. İlaç fiyatları da öyle. Daha geçen gün ilaca yüzde 36 zam geldi. Birden aldığımız ilaçlar katlandı. Elimden geldiğince az ilaç kullanmaya çalışıyorum.
İyi ki sigara ve içki alışkanlığım yok. Bu konuda hem sağlıklı hem de ekonomik olarak rahatım. Çevreye bakıyorum. İnsanlar sigara ve içkinin aşırı pahalı olmasından dolayı evlerinde içki yapıyorlar. Tütün artık her yerde satılıyor. İnsanlar kendi yaratıcılıklarını konuşturuyorlar. Bu arada sağlık diye bir şey kalmıyor.
Sahi dünyaya gelmişiz, iyi yaşamak yerine bu kadar sorunu sırtlamak insanı bozar. Bir toplumda zenginlik yoksulluk dengesi yoksulların aleyhine fazla işlerse o toplumun bütün dengeleri sarsılır. Olumsuz örnekler çoğalır. Bugün gördüğümüz, izlediğimiz ve şaşırdığımız kimi olayların temelinde ekonomi yatıyor.
Umarım güzel günler gelir, bir lokma ekmeği ve peyniri huzurla, düşünmeden yeriz. Önemli olan haram lokmayı yememektir ve yoksullar hiçbir zaman haram yemezler.
Emek en yüce değerdir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)