Köşe Yazısı

KÜRESEL ISINMA İLE MÜCADELE ADINA NELER YAPILIYOR? 

Dört haftadır her Salı günü sizlerle bu köşede buluşuyoruz. Geçen hafta biraz da iklim krizinden, küresel ısınmadan, yaşanabilir kentler için basit çözümlerden konuşalım diye yazmıştım; sanırım COP 26 (Taraflar Konferansı)..

KÜRESEL ISINMA İLE MÜCADELE ADINA NELER YAPILIYOR? 

Dört haftadır her Salı günü sizlerle bu köşede buluşuyoruz. Geçen hafta biraz da iklim krizinden, küresel ısınmadan, yaşanabilir kentler için basit çözümlerden konuşalım diye yazmıştım; sanırım COP 26 (Taraflar Konferansı) toplantılarını birçoğunuz basından takip etmişsinizdir.

2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı; 31 Ekim-12 Kasım 2021 tarihleri arasında İskoçya’nın Glasgow şehrinde, 197 ülkenin katılımıyla küresel ısınma ve sera gazı salınım oranlarını azaltma amacıyla gerçekleştirilen uluslararası bir organizasyondur. Sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, iş insanları, karar vericiler bir araya geldi. Yaşanabilir kentler oluşturabilmek adına bu toplantıda alınan kararları bir kez daha hatırlayalım; sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcı bir kırsal dönüşüm teşviki çerçevesinde, ormansızlaştırmayı durdurmak için birlikte çalışmak, ormanların korunması, iyileştirilmesi ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanması amacıyla ciddi finansal desteklerin sağlanmasına karar verildi. Konferansa katılan 100’den fazla lider; “Ormanlar ve Arazi Kullanımına İlişkin Liderler Bildirgesi”ni imzaladı. Bildirge kapsamında 2030’a kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmayı ve bu durumu tersine çevirmeyi taahhüt etti. Liderler ayrıca bu he-defe yönelik 12 milyar dolar kamu ve 7,2 milyar dolar özel sektör finansmanı aktarmayı vaat etti.

Paris Anlaşması ile belirlenen küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlı tutma ve sera gazı emisyonlarında azalma hedefinin gerçekleştirilmesinin çok güç olduğu; 2,4 derecelik bir küresel ısınmasın yaşanacağı beklentisi tüm katılımcıların ortak fikri olarak oluştu.

İnsan faaliyetleri sonucu yeryüzündeki sıcaklık artışının 1,1 °C’yi bularak alarm verici boyuta ulaştığı; 1,5 °C eşiğinin aşılmaması için küresel ölçekte CO2 salımının 2030 yılına kadar %45 oranında azaltılması ve 2050’de net sıfır hedefine ulaşılması gerektiği hatırlatıldı. C02 salınımını azaltmak için kömürden ve fosil yakıtlardan uzak kalmamız gerekiyor.

Konferansın diğer kararlarından bazıları; sıfır emisyonlu taşıtlara geçiş, yeşil hidrojenin yaygınlaştırılması, iklime dirençli ve sürdürülebilir tarımın dünya çapında benimsenmesi ve çelik üretiminde neredeyse sıfır emisyon uygulamasının dünya piyasasında yaygınlaşması olarak sıralanabilir.

C026 konferansı, her ne kadar Kovid 19 salgının yaratmış olduğu ekonomik krizlerin gölgesinde kalmış olsa da alınan kararları uygulamak söz verenler için uygulanabilir görünmese de birey olarak yapabileceklerimizi ön plana çıkarıyor.

Yerele, doğaya ve bireyin davranışlarını değiştirmeye yönelmemiz gerekiyor.

CO2’nin yaklaşık %50’ sini tutan ormanlar ve okyanuslar, bunun yanı sıra, afet risklerinin kontrolü, iklimin düzenlenmesi, toprak oluşumu ve besin döngüsünün sağlanması gibi kritik ekosistem hizmetlerini bizlere sundukları için ilk iş orman varlığını koruyarak ve verimliliğini arttırarak işe başlayabiliriz.

Kömür kullanımını azaltmak adına Doğu Karadeniz’de, Giresun’da yapılan doğalgaz çalışmaları önemli yerel bir çözüm, ayrıca yaşanan afetlerden alınarak oluşturulan yeni şehirler daha umut verici… Yapılacak çok iş, alınacak çok yol var.

Gençlere ve çocuklara anlatılacak çok önemli notlar var, küresel ısınma ile mücadele bireyin içinde bulunduğu dünyaya olan saygısının artması ile başlayabilir.  Bu hafta genel bir hatırlatma yaptım ama küresel ısınma ile mücadele adına yapılması gerekenleri yazmaya devam edeceğim..

Saygılarımla…

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL