Ego, anlam olarak ‘benlik’, ‘bencillik’ ve ‘ben’ gibi ifadeleri karşılar. Ego, Freud’la özdeşleşen bir psikanaliz terimidir. İnsanın kişisel özelliklerini koruyarak bilinçaltı isteklerinden bazılarına izin verme hali diyebiliriz. Politik alanda kendini..
Ego, anlam olarak ‘benlik’, ‘bencillik’ ve ‘ben’ gibi ifadeleri karşılar. Ego, Freud’la özdeşleşen bir psikanaliz terimidir. İnsanın kişisel özelliklerini koruyarak bilinçaltı isteklerinden bazılarına izin verme hali diyebiliriz.
Politik alanda kendini gösteren, çoğunluk kişilerin kapıldığı, kişiliklerinin özelliği haline gelen bir şey. Bunun genci veya orta yaşlısı yok. Egosu yüksek olan insanlar genelde iktidar mücadelesi veren insanlardır.
Bu tip insanların dili, üslubu sert ve kaba olur. Diyeceklerini daha yumuşak bir dille ifade edebilecekken iktidari gücünü göstermek için sert üsluba yönelirler.
Bu insanların elbette çocukluktan, aileden, yetişme tarzlarından, yaşadıkları yerden gelen ve edindikleri kültürün bu davranışlardaki etkisi büyüktür. Buna bir de içinde bulundukları veya savundukları ideolojileri de eklersek egolarını anlayabiliriz.
Oysa toplumda çok çeşitli farklı fikirler vardır. Toplumun kendi de farklı farklıdır. Bu anlamda egonun insan hayatında hiçbir anlamı yoktur.
Toplumların özelliği çoğulcu olmalarıdır. 20 yüzyılda Batı ‘dan itibaren ulusal devletler kurul-muştur. Ama bu devletlerin tümünde yaşayan halklar veya insanlar farklı aidiyetlere ait olduklarını bilirler. Dinleri, milliyetleri, düşünce biçimleri farklıdır insanların.
Tekçi bir düşünce veya davranış biçimi olamaz. Buna dayalı bir devlet yapısının en uç örneği Hitler Almanya’sı ve Mussolini İtalya’sında görülmüştür. Onların iktidarları döneminde bütün ülke bir ideoloji üzerinden restore edilmiş ve toplumda bulunan farklı renklere toplama kamplarının ya da ölümün kapısı gösterilmiştir.
Hitler ve Mussolini tarihte görülebilen ego-su en yüksek liderlerdendir. “Ben” kavramı en fazla onlarla kendini gösterir. Yaşadıkları ve yaşattıkları sonuç aynı zamanda “Ben” kavramının uç noktada iflasını gösterir.
Eğitim sisteminde bu tehlikeden insanları uzak tutup birlikte yaşamayı özendirmek için reformlar yapmak gerekir. Örneğin neredeyse toplumun tümü iktidar mücadelesini normal sayar. Güçlü olmak herkesin önemli saydığı bir olgudur. Burada bahsettiğim politik iktidar mücadelesi değil elbet. O da dahil hayatın her alanında verilen iktidar mücadelesi. Ben daha iyi bilirim, benim olmalı, oraya ben layığım mücadelesi. Bunlar yanlıştır, insanı yorar, hayatı zora sokar, kişisel ve toplumsal çatışmalara yol açar.
Kişisel olarak bize ne düşer diye konuşacak olursak dil ve üslubu daha kibarlaştırmak, başkalarının varlığını kabul etmek zor değildir. Egoların yarattığı sekterliklerden uzak durmalıyız, onlar hiçbir yaraya merhem olmaz.
Zaten tarih göstermiştir en çok savunduğu fikirlerden dönen insanlar egosu yüksek insanlar arasından çıkar. Çünkü bu tip insanlar her koşulda iktidarda olmak isterler.
Hayattan beklentisi olmayan biri olarak egolu ve iktidarı çok seven insanlardan uzak durmayı yeğlerim. Bu nokta kadar bir iktidar olsa bile.
Umarım daha sakin ve egosuz bir ortamda yaşarız.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)